Bir kimsenin beni yüzüme karşı methetmeye hakkı olursa, yüzüme karşı beni tenkit etmeye de hakkı olması lazımdır. bısmark
Aynur Engindeniz
Aynur Engindeniz

karışık

Yorum

karışık

( 24 kişi )

13

Yorum

29

Beğeni

5,0

Puan

1476

Okunma

karışık

-Peşrev manzarası
yere saçılmış susam taneleri
her yanından iğrenç doygunluklar sızan bulaşıklar
oda dolusu kafa karışıklığı
en çok konuşanın en anlaşılmaz kaldığı sohbet
ayar ipi bozulmuş storlar
memesi tıkanmış ocaklar
televizyonda boyundan büyük ecel taşıyan çocuk
annem namaz sonrası güzellik yarışması izliyor
elinde doksan dokuz
bana düşünmek bile sevap geliyor.-

masada birazdan lağım olacak beş türlü yemek
etrafında gafil insanlar
not
gafil burada kötü manada tüketilmiş değildir.
susmadan evvel her şey apaçık bilinsin istiyorum
tıpkı şehremininin her perşembe yaptığı gibi
pis yalanlarıma
güzel entariler giydirmek suretiyle.

arkasını kimsenin okumadığı takvim yaprağı
fırtına uyarısı yapıyor.
en azından ben haberli öleceğim demek.
herkes kadar ansızın ölmeyi hakkediyorken

bendeki hakiki şair sızısı
böyle olması gerekmiyordu halbuki
böyleden kastım gerçek ve hakkedilen sızılar
size hitaben konuştuğuma bakmayın
ben soyunma kabinlerindeki aynalarla da konuşuyorum
birinin beni izlediğini umarak
birinin bir yerden bir tek sana bakıyor olması
aslında pis görünse de nimettir.
-tıpkı sarmısaklı işkembe çorbası gibi-
yalnızlığın adam öldürmeyi öğrendiği bugünlerde.

bir sürü lafını nereye koyacağımı bilmediğim için
içimden geçenlere miktar veremiyorum
sayıştay beni affeder umarım
bir sürü korkum var desem
hep bir ağızdan me’leyecekler de
öcülerim beni bulacak diye endişeleniyorum.

dünyanın korkunç yerlerinde yaşamadığıma şükrettiğim sırada
yemek masamın ortası ninova’ya dönmüyor mu?
insan korkularını annesine bile söylememeli
ki benim annem
tuvalet yolunda öcü yok derken bile
korkuturdu beni
ah en emin yerin kendilerinde mevcut olduğunu sanan anneler!
bütün emin yerlerde tünedim ben.
geriye bir tabut kaldı
ona güveniyorum.

şimdi şuraya "nanay gülüm" yazsam
elinde meyve kasesiyle klavyesini okşayan okur
akışı bozdun diyecek
oysa onun bilmediği çok şey var
herkesin bir kaçış usulü olduğu mesela
bu bir intihar pusulası da olabilirdi
hayatın münasip bir yerine sokuşturulmuş
şiir hakkında acayip çok ve sürü şey bilen insan
adım tam, soyadım tek harf haberimi okuduğunda
ağlar mı dersiniz
aslında çoktan bozulmuş bir akışa kapıldığımı anladığında.



Paylaş:
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Şiiri Değerlendirin
 

Topluluk Puanları (24)

5.0

100% (24)

Karışık Şiirine Yorum Yap
Okuduğunuz Karışık şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
karışık şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
n e. m
n e. m, @n-e-m
4.9.2015 19:31:17
5 puan verdi
Tek kelimeyle mükemmeldi Aynur.
Çok sözle bozmak istemiyorum akışı.
Çok çok beğendiğimi bilmeni isterim...
Yaşanmamış Aşkların Şairi
Yaşanmamış Aşkların Şairi, @ya-anmam-ca-klar-nc-airi
31.8.2015 20:58:04
Çok belli ki, çok acayip karışık duygular içinde yazmış olduğunuz şiirinizi okurken; tamam dedim; bu arkadaş da bizden... Böyle şiirleri seviyorum. yapmacıksız,, doğal ve içten geldiği gibi..

Türkçemiz ne kadar zengin değil mi? Örneğin bir peşrev kelimesi bile başlı başına düşündürüyor insanı.

Çok zengin bir dilimiz var. Baksanıza peşrevin anlamlarına..
PEŞREV : Halk hikayelerindeki türkülerin arasındaki mani şeklindeki dörtlükler. Türk musikisinde bir saz eseri türü. Farsça "önde giden" demek olan pişrevden bozmadır. Tek çalgı veya umumi fasıl başlarında çalınır.
Rüzgara karşı atılan, ucunda demir yerine kemik bulunan oklara da peşrev denir. Bunların boyları kısa olduğu gibi yayları da dar olurdu.
Eskiden topçu tarafından kullanılan, açıktaki personele yakın mesafeden atılan şarapnelin bir çeşitine de peşrev denirdi. Bunlar saç bir muhafaza içinde birçok misketten meydana gelen bir top mermisiydi. Çayırda yapılan yağlı güreşlerde; güreşme hazırlığı, güreşe girişi ifade eden ahenkli hareketlere de peşrev denir.

ali kılınç
ali kılınç, @alikilinc1
31.8.2015 04:03:41
tebrikler...
Emrullah Bedir
Emrullah Bedir, @emrullahbedir1
29.8.2015 17:04:23
5 puan verdi
Duygulu, anlamlı, çok güzel bir şiir. Keyifle okudum. Emeğinize teşekkür ederim... Saygılarımla...
İNSANOLDOSTKAL
İNSANOLDOSTKAL, @insanoldostkal
28.8.2015 21:18:06
5 puan verdi
Yüreğine
Emeğine
Sağlık

Selam Sabır ve dua ile...


İNSANOLDOSTKAL tarafından 9/10/2015 7:26:20 PM zamanında düzenlenmiştir.
Mahmut Cantekin
Mahmut Cantekin, @mahmutcantekin
27.8.2015 09:47:45
Yüreğine sağlık.
-Yavaşım Birle
-Yavaşım Birle, @yavasim-birle
29.7.2015 19:26:46
5 puan verdi
Müthiş müthiş müthiş Neden bütün insanları birileri izlesin diye düşünürken yalnızdırlar birde ev dedikleri hapishanelerinden çıkmazlar Tebrikler benim gönlümde kabul gördünüz ve ben sizi izledim izleyeceğim
Harun Aktaş
Harun Aktaş, @harunaktas
29.7.2015 00:47:01

hakiki öyküler yazan bir yazarın kaleminden çıkan kötü bir şiir- bu söylemi, ''bugünkü kıyafetin çok kötü, çünkü sen bu kadar kötü giyinmezdin'' tonunda okumanızı rica ediyorum- iyi şiirlerinizi de biliyorum çünkü, ki iyi dediğimi de çok iyi hatırlıyorum.
bazen bu benim şiir tarzım gibi ifaderlerle de karşılaşabiliyorum, bunu doğal karşılarım, ki doğrudur da. ama burada tema ve konudan çok ben şiirin estetik duruşuna bakıyorum, laubali bir dış görünüşe sahip. bazı dizeler iyi bir kötü bir öykünün cümlesi bile olamayacak kadar yavan: *gafil burada kötü manada tüketilmiş değildir. vs. tabi bütüne baktığımda. ve hakikaten karışık bir şiir.

esen kalınız
renbo
renbo, @renbo
16.7.2015 21:56:39
şiiri iki defa okudum.sonra birkaç noktasına tekrar döndüm.
yazmanın ürkekliğini açıkça son pasajda verdiğini zaten görüyoruz.şiir kimsenin tekelinde değil yani kimseye hiçbir konuda ah acaba,denmez.bu noktada hemfikiriz.
ikinci, şiirden ne anladığını yazmakla şiir tahlil etmek bambaşka şeylerdir.birilerinin şiinden ne anladığını yazmasına çok da takılmıyoruz.bunda da hemfikiriz.
yalnız hakket- kelimesine takıldım ben.eğer bilinçli bir tercihse nakşet- anlamına uygun okudum ben değil ve yazım yanlışı yapılmışsa bambaşka anlamlara çıkıyor.ha bunu yaparak belki de çift anlamlılığa vurgu yapıyorsunuzdur.benu da sormuyorum.
baki selam
**Havin_**
**Havin_** , @--havin---
16.7.2015 18:03:43
5 puan verdi








Şöyle kollarımı sıvayıp, küpelerimi de düzelterek endam hâlimi kolaçan edip yoruma başlayayım, öylesi bir yorumlamak isteği var ki şimdi.. Keşke vaktim de çok olsa. Sanki maraton koşusuna hazırlanıyorum da... Umarım hatrı sayılır birkaç cümle kurabilirim.



Daha önce kaç şiirinizi yorumladığımı düşündüm de bir ân, hafızam beni yanıltmasın diye farkettiğim her ne ise paylaşmak istemiyorum... Şiir sayfalarında ya da yazı sayfalarında, yâni okumalarımda üye ismine bakmam bâzen şiirin ismini de en son okurum, bâzen de son dizeden başlarım ilkinden pek etkilenemediysem.. İlk dizeleri okudum bana sanki tanıdık geldi ve o zaman üye ismine bakmak istedim. Sonra da gâyet tabiî dedim..



Serbest şiir, tıpkı deneme yazmak gibidir diyecekken tam, aklıma denemenin ne olduğu geldi. Şöyle ki daha şiirsel olabiliyor çoğu zaman ama makalede şiirsel olamazsınız. Eleştiri yapacağım ve sanırım olumsuz olacak birkaç cümle, beni engeller misiniz deyi endişeleneyim mi acaba.. Son zamanlarda sitecek buna odaklanmış durumdayız, olmayan korkular âniden rücû buluyor.. Ama üzgünüm, ben korkamıyorum hiç. Yâni engellenip engellenememek meselesi ile hiç ilgim olmuyor, bebekler de sobanın ne olduğunu bilmediklerinde yaklaşırken korkmuyorlar.. Ben de sanırım eleştirinin hoş karşılanmamasının kıymete değer olduğuna inanmıyorum, yâni nedir bilmekle ilgilenmiyorum.. Eleştiriden başka bir şeye benzemedikçe yapılan yorum.



Denemeye değinirken kastım her ne kadar şiirvâri bir anlatımla donansa da yazı, yüklem kullanırken ya da nesne, bunun telâş edilecek bir yanı olduğunu düşünmeyiz çünkü yoktur. Fakat şiirde kelimeler törpü ihtiyacı duyarlar ve dizeler satırlara çok benzemekle birlikte farkı hissettirmelidirler... Paragrafın dilediği gibi bitmesi lüksü varken bentlerde beyitler'de vs. böyle bir hürriyetten söz etmek zor..



"...aslında pis görünse de nimettir."


Burada bitenin adı satır. Aradaki dizeler, bölümünün son dizesinden önce netice bildiren ifâdelerle süzlenmez genelde .. İmgelemek, imgelerle belemek, kaplamak, süslemek.. Bunun doğruluğunu savunan bir okur değilim, hiçbir zaman camdan şiir okumak istemedim aslâ. Ağladım desin kalem benim dilimden.. Ancak bu da demek değildir ki imge, taş duvar. İmgelerden, satır ile dize arasındaki muhalefetten kasıt, şiirin az sözle çok mânâ barındırması gerektiği gerçeğini vurgulamaktır ve bunu elden geldiğince kulağa hoş gelen, kalemin, estetiğin vâr olduğunu ancak kaygılı olmadığını hissettirerek okura sunması gerekir. Ve her ne kadar sıradan söylemlerin de şiirde yeri olduğunu bilsek de şiirde derinliği hissedebilmeli okur. Bunun da aslâ bilgi ile olacağına inanmam. Şimdi bir şiir bilim profesörü edâsı kuşanıyormuşum gibi hissettim, alâkam yok.. Yâni demek istediğim şu ki şiirin tamamında bir öykü havası hissediyoruz ancak sayfadaki çalışma için nesrin hiçbir tanımını kullanamayız çünkü şiir ile nesir arasındaki farkı bâzen hissettiriyor kalem. Ve tam "hadi ama.." derken toparlanabiliyor.. Misâl.



"-Peşrev manzarası
yere saçılmış susam taneleri
her yanından iğrenç doygunluklar sızan bulaşıklar
oda dolusu kafa karışıklığı
en çok konuşanın en anlaşılmaz kaldığı sohbet
ayar ipi bozulmuş storlar
memesi tıkanmış ocaklar
televizyonda boyundan büyük ecel taşıyan çocuk
annem namaz sonrası güzellik yarışması izliyor
elinde doksan dokuz
bana düşünmek bile sevap geliyor.-"




İlk kısmı okuduğumuzda dediğim ikilem son mısranın bir önceki ikinci mısra ile uyumunda kendini tekliyor.. O şiir nesir ayrımının göze kulağa akla kâlbe çarpmasını bir tek bu ayrıntı engeller ya da engelleyemez..



Sonraki birkaç bölümde bunu hissetmekte güçlük çekebilir okur. Ancak düzen o kadar sağlam kurulmuş ki okunmaya, düşünmeye değer.. Hisler ile ilgili bir şey diyeceğim elbet, son satırlarıma saklamak istiyorum fikrimi..



Bu arada, okuduğunuzu düşünmek için sizinle yaşamak gerektiğini sanmıyorum. Görüyoruz. Bir yerlerden esinlenmemek kadar değerli olan nedir acaba kalemler için.. Gördüğünü kendine uyarlamaya çalışması kişinin bâzen, yâni okuduğu Halil Cibran ise bile o şâire ya da yazara karşı kötü düşünceler, sonradan peydâ olan ön yargılar oluşuyor bende. Umarım önümüzdeki birkaç hafta Halil Cibran’dan kırpan kimseyi okumak şerefine nâil olmam. Şu an üzerinde uğraştığım bir çalışma var da.. Diyorum ki, çalışmaların kalemine has olması da önemli, size bunun için de teşekkür etmeli..



Ve bütün. Uzun bir çalışma olmuş ve inanın hepsini okudum. Bâzen okumalarda olur ya “onca söz ve sonunda hiçbir şey mi..” dediğimiz. Kullanılan sözcükler bir öykü bütününü anımsatmaktan geri durmuyorlarsa da zenginliği farketmemek mümkün değil. Benzetmeler, îmâ belki kinâye.. Üslûbu var kısacası kaleminizin. Bunun yazın için en önemli unsurlardan olduğunu düşünürüm, ne denli doğrudur pek de ilgilenmem. Hissettiğim bu çünkü.. Ve aslında insanımızın konuşmakta bile zorlandığı zamanlarda olduğumuzu düşünürsek, epey donanımlı bir kalem olduğunuzu bilerek okumak okura iyi geliyor..



Konuşmak bâzen bir iki dize için bile sayfalarca sürebiliyor, ben şimdi hissî hâle bir değinip gideyim..



Korkular neden? Şiir boyu bir ürkeklik öyküsü okuduğumu düşündüm.. Sanki sanrılar, yaşanmışlıklar olduğu gibi bugünün çığlığı.. Kim size şiir yazamayacağınızı düşündürüyor ki.. Hayır, kastettiğim korkular şiir yazıp yazamamakla ilgili değil. Neyle ilgili olduğu okuru ilgilendiren bir şey de değil ama okura bunu hissettiriyorsunuz yazdığınızın adı mektup olmadan.. Şiir bunun için tehlikelidir. Çok iyi okurlar oluyor bâzen, içinizde sır diye bir şey kalmıyor.


Nasıl bir eleştiri yaptığımı henüz bilmiyorum ama söylemek istediğimi şöyle özetleyecek olursam.. Şiir, nârin nâzenin bir kulvar..




“ klavyesini”




Bu türlü terimsel ifâdelerin sanki yerinin olmadığı bir yer gibi.. Ancak bunlar imzasızlık gibi iyleştirilemeyecek eksikliklerden değil.. Sâdece şiir için vakti var mıdır insanın, olmalı tek soru yazıp yazamamak ikileminde.. Nesirde bu vakit saatle sayı ile ifâde edilebilirken şiirde bu imkânsızdır. Vakit, hâldir şiir için..


Güzeldi okumak. Dünkü öyküde hâlâ aklım.. Vakit..



Paylaşım için teşekkürler..



Sevgiyle dâima..











**Havin_** tarafından 7/16/2015 6:09:34 PM zamanında düzenlenmiştir.
(Mustafa Çetiner)
(Mustafa Çetiner), @mustafa-cetiner
16.7.2015 12:12:56
Dedim ya sen hayatı yazıyorsun...
ytulin
ytulin, @ytulin
16.7.2015 11:48:58
5 puan verdi
Çok güzel şiir
Çok özel bir şiir
Hayatı anlayamayışımız bu kadar mı güzel anlatılır?
Saygılarımla
lacivertiğnedenlik
lacivertiğnedenlik, @lacivertignedenlik
16.7.2015 11:03:16
5 puan verdi
akışı bozmadın toprağım. insan bir masaya oturur herkes sohbet ederken sen düşünürsün ve onlar asla anlamazlar.

çok sevgiler.
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL