5
Yorum
16
Beğeni
5,0
Puan
1325
Okunma

hep böyle gelip geçtiler
gümüş pırıltılı sözcüklerle
buğday gölgesince serin, kırçıl akşamlara
usul ve ağırbaşlı bir karınca
ölümden söz etti
adres soran anılara
uykular öncesi sıtmayla geldiler
kimsesiz kuşlarca kayıp
esrik bir rüyadan uyanarak
nefesinde güz, gözlerinde yangınla
sular nasıl da aktı, gazel akışlı uzaklara
o çocukluğunun ağlayan ülkesi
hep gecelerle uzaklaştı
bir kuyruklu yıldız iklimince
kucağındaydın ve hazırdin
yağmurlar kaçarken ve bir yağmur masalıyla
trunç incir ve sonra eşkıya
dağılan kırlangıç yuvalarıyla
hazırdin artık kayboluşlara tutunmaya.
işte o dudağında bıçak kesiği tebessümle
okşadı yaralarını yaşamının
ülkesiz bir çığlık kuşandı sancısına
dilinde yalnızlıklardan bir milatla
kar düşüyor şimdi öksüz suskunluğuna
Latif Köybaş
5.0
100% (10)