8
Yorum
23
Beğeni
0,0
Puan
1952
Okunma

Yufkaca yüreğime Rahman Rahimden kut ol
Günah kokan tenime zümrüt ile yakut ol
Soyum; Yesevi ile Seyit Harun Velidir
Üç Beş Yedi Kırklarla Hak sohbetidir derdim
Yüz sürüp öptüğümse mübareğin elidir
İnzivaya çekilip göğün katına erdim
Hak der Hakkın yoluna suçlu bedeni serdim
Müfrit ile tefrite devamlı göğüs gerdim
Dergâh divanındayım günahlarıma inat
Sorma pirim halvet mi! Koyusundan derinden
Yaradan’ı anarken cem-i cümle kâinat
Nurlar serpildi bir an yüreklere serinden
Kul hisse çıkarırmış sonsuzluk eserinden
Pirim, çaktığımız mıh sökülür mü yerinden?
Bak! Perde aralanmış kalp atışım tekliyor
Vuslat anımız! Çekil, çekil de Karagüle
Ayağımız çukurda gönül medet bekliyor
Rabbe açılsın lale sözse düşmeden güle
Bitmedi çıraklığım deme hiç güle güle
Noktayı nasıl korsun devam eden virgüle!
Diller anarmış, ne ki! Gönül’e “O” dolmadan
Çilehanedeyim ah! Andım demek ne ala!
Tenler yanarmış, ne ki! Öz yanıp, köz olmadan
Hamdım; piştikçe piştim yandım demek ne ala!
Rable baş başa kalmak kalbimde ki müptela
Levh-i Mahfuza yazmış kaderi Hak Teâlâ
Pirim; uzat elini geldim senin kapına
“Elif” oldum dosdoğru yine yaranamadım!
Tefekkürle sığındım Tevekküllü yapına
Sükût eyledi dilim O’nsuz barınamadım
Örtünün Uz’u kefen asla sarınamadım
Nurlarla kırklandım da yine arınamadım!