13
Yorum
20
Beğeni
5,0
Puan
1599
Okunma

Guş meselemesi
kahvenin kaydırması altında;
…
Hakim Sülemen;
“-pekii size bi soru;…
hinci söz temsili
bizim köyünen, Aşşa Melle’den
iki ğişi birbirine do(ğ)ru yörüyollar
deyelim ki bizim köyden Güççük Boladınan,
Aşşa Melle’den de Efe Durmuş ossun
aynı anda biribirlerine doo(ğ)ru yola çıkıyollar
farz-ı m(uh)al dakkada yüz metire süratınan”
Adilin Arif;
“-sen ne deyon yauu..
kim dakkada yüz metre yörüyoru yau
ged Allahın aşgına
Efe Durmuş?
Güçcük Bolat ö(y)le mi?”
Ala Veli
“len valla benin deyen adam yörüyemez..
dakkada yüz metre ne demek bizimo(ğ)lan”
Alibey
“-dakka deyip battığın elli biledin atmış adım
değil ki senin dediklerin
iki köyün iki çüşdümü
adımları iki metiro olmalıy ki
ikisi de birbirinden galp ”
Hocanın Melid
“-valla ikisi de
geşmez gavır parasıynan beş para etmezler”
Masır Osman
“-senin dediğin, ne demek sen biliyon mu
sahat da altı kilemetre?
vay boba vay”
“-tamam sahat da bir kilometre bobam gabil mi”
Derviş Kazım
“-hahn! hinci oldu”
Hamitçik
“-tamam saat da bir kilemetre fızınan”
Hakim Sülemen;
Güçcük Boladınan, Efe Durmuş aynı anda,
birbirlerine do(ğ)ru, aynı fızınan yörüyoru tamam mı”,
“-aldık gabil etdik.. eee”
“-aynı anda da bi guş
bizim köyden, Efe Durmuşa doğru uçuyoru
emme yayan geden adamların tam on gatı fızınan”..
Akmusduk;
“-imkansız valla emme neyise”
“-Efe Durmuşa ulaşınca
dönüyo gerisin geri, Güççük Bolada dooru
onun yanna gelince dönüyo Efeye
…
iki köy arasındakı mesafe deyelim on kilemetre”
Akmemedin İbirem
“-dört bilemedin beş kilemetredir,
..
emme varış geliş deyosan o başga tabi”
Hakim Sülemen
“-yau mesela..
adamlar yörümüş guş uşmuş
adamlar annaç-annaca gelesiye
guş ne gadar uşmuş olu(r)?”
Çini Imız
“-Güççük Bolat, Efeye gavışasıya
guş yüz tefa Aşşa Meleye varı-geli valla”
…
Turis Ismayıl
“-guş onnarın en az yüz gatı uçar belki bin”
Salim
“-yau olca(ğı)ndan-molca(ğı)ndan deği(l)
mesela, dedik deyelim deyo adam”
İbiş;
“-gene de iki köy arası o ğadak yokdur”
Hakim Sülemen
“-yau Aşşagaşara de”
Pese Dayı
“-Efe Durmuşun orda ne işi var
Hemi de neye bizim köye do(ğ)ru yöüyoru
getsin kendi köyüne”
Gara Memed
“-bizimoğlan mesela deyo Pese dayı,
yau kaş kilemetre deyosanız o ğadar ossun”
Türdü Mamıd
“-altı kilemetre vardır,”
Gucur Emmi
“-altı bilemedin yedi”
Alicik
“-aşşa yokarı dört”
Hakim Sülemen
“tamam dört ossun”
Culla Sülemen;
“-genede………
guş fazla uçar,
kim ne derse desin”
Bekçi Alihsan
“-atıyonuz madem birez dutsun a gapberif”
Topal Melid
“-tabi tabi, cebinden parasını mı sayyon
a gapberif, ha öyle oluvusun”
Hacalların Hacı Hacı Memet
“-emme uysun.. uysun,
bireş yönedine-ossun”
“-tamam yüz gatı ossun”
etraftan itirazlar
“-on gatı mı yüz gatı mı”
“-yüz gatı!”
Felek Halili
“-yau epap demin on dediydin
biz ona ğöre çetele dutduyduk,
hinci silbaşdan valla bu için içinden çıkılmaz
borlum bok oldu hesap
bi dakkada bi kilmetre deyonuz olmadı
yüz metire
bi iki köyün arası beş kilemetre deyonuz
olmadı dört”
Dehmen Sülemen
“-sen ona şükret yedi diyen de oldu”
Rafet
“-cayılı(r) duru mu canım,
burada gafa patladıyoz ..mına ğorun”,
Hidat
“-her a(ğ)zını açanınan hesap mı yörüdecez”
Çöllü
“-yüz gatı dedi ya gari canım”
Hacıbey
“-evet yüze fiyet biçildi”
Deli Bolat
“-eeeeeeee”
Potak Efe
“-eyi dedin, aldım gabil etdim de
guş bobayın tazısı mı ki,
Efeyi görünşe Bolada dönüyoru
Boladı görünşe Efe ye
bi(r) de boyna aynı yolu gedip-geliyoru”
Kabış Musa
“-guş zeyni de ossa, bunun hiş mi zeyni yok”
Goziroğlu
“-hemi de bu ikisini ne biliyoru
senin guşa Hazireti Sülemen mi belletmiş
bizim bu tingozaları”
Zeki Memed
“-hemi dee guşun gazzık fireni yok haralda
Mezbur geniş bi(r) menevre alalak döncek
ondan ötürü o fızınan varıp da
anında dönemez”
Azizoğlu
“-ilastik top mu bu?”
Sülü
“-o durumda da
ya zaman geçer,
ya(h)utda kine mesafe artar bizimo(ğ)lan”
Hidat
“-hemi de iki köyün arası ip gibi dümdüz deği(l) ki”
Goca Durmuş;
“-epap do(ğ)ru deyo
faraza yol sağa dönüyoru,
sola dönüyoru”
Dal Memed;
“-eniş eniyoru,
yokuş çıkıyoru”
Deli Mamıt
“-gandağı vaarr, deresi var
enişi var, tünseği var”
Mercenoğlu
“-Mezerdüzü var
Garadallı Boğazı var”
Deli Yakıp
“-zati adı üsdünde canıım
biri aşşa, biri yokarı dedikleyin”
Hasan Ali’nin Üseyin
“-hı hıım Bolat dövamlı yüzün-guyu enecek
Efe Durmuş ver Allah ver
dırmanacak,
patanaç yapacak,
debelenecek”
Çil Melit
“-nassı ossa Aşşa Melleli
tohumuna para mı saydım boba,
Nahat;
“-köpe(ği)n aya(ğı)nı daşdan neye sakınayın
yonusa bobamın o(ğ)lu mu?
hemi de bobamın o(ğ)lu olsa ne yazar,
bobamın o(ğ)lundan ne gördüm de
Efe Durmuşdan ne beklecen”
Dervişin Murat
“-aynen valla”
Deli Mamıt;
“-anamın aydaşı deği(l),
bobamın gardaşı deği(l)
varsın dırmansın,
patanaşlasın
n’olmuş, adam mı olmuş,
alt tarafı Efe Durmuş”
Lelek Boladı
“-hele-hele bi de harman zamanıysa”
Bambayram;
“-ya bi de Hasan Üseyinin Pasdavalcıya rasladıysa
ikki sahat ürer duru(r)
gatliken goyvumaz valla
sinece namert olasıca”
Müslük Şaban
“-len beni birinde bi şıkışdırdı, odundan geliyokana
ikki sahat salıvımadı valla”
Deli Melid
“-beni de geçirmedi bi tefasında
o namerd uğrayasıca da
ordan gakayın dutayın da bi “oşş” deyen deyvimeyo
ünneyoo okardan
aklısıra keyf bağışlayo
“tütün sarıvırayın mı loo”
hay tütünüyün tabakasını eşek depsin
yörüyen gedeyin deyon
pasdavalcı eşşekden böyük valla”
Pese;
“-gaşmaya ğaksan arkandan bile bi(r) dutarsa
alır omzunu beline,
gaba etlerini baldırına aşşa indiriviri
ta öyle mefrat bişiy”
Avilden
“-kizdiryo insanı, nusibet”
Tıkır Imız
“-len onu ğeşdim
ya Kel Arifin sinece İngiliz coniye çatarsa
efe-mefe dinlemez valla o değilden
dişlemeden goyvumaz
işin yoğusa tatanoz ara gari.. dağın başında”
Usda Memet
“-o değil de Bolat Ağa vesveselidir,
işin yoğusa avıt gari”
Tıkırdak;
“-sanki Efe ondan geri ğalır da
al birini vur ötekine
mıymıylıgda birbirlerine
rahmet okutdurular valla”
Kör Melid
“-benim demem o deği(l)
ikisinin de aynı fızda (hız ile)
yörümesinin mükünatı yok”
Deli Ali
“-Efeyi bilmen emme Gücük Bolat garenti
bi-keç kere durur çalı dibi sular”
Kel Arif
“-kesin duruvuru(r) dırnağını dörpüler”
Adillerin Fikret
“-bi(r) çobana,
çoluk-çocu(ğ)a file ıraslarsa
kesin tabakayı çıkarı bi cığara dolar,
iş cebinden çıkarı desdeyi
“kes bakalım ağa” der
bi de atmışaltı oynar
umurunda mı dünya”
Aziz Imız
“-hani yolma zamanı Suvattan, Garaçalıdan görenner
ovadan akışmış köye seğitmiş
“köyde yangın var” denilmiş,
o da dağın dibinde Akçeşmede
“yananı Allah görü(r)” demişimiş
ağşam gelse bi baksaykı
yanan kendi eviymiş”
Yakıbın Yılmaz;
“-len Alla(hı) se(verse)n Efe ondan geri mi galı
her daim göt cebinde ayna
yakasında darak, bulunu(r)..
Ümmünün Durmuş;
“-altı-üsdü mekke püsgülü gibi,
üş tel bıyığını tükmükler ga(y)ri
seyrek saçını darar, duru(r)”
Aziz Emmi
“-Güçcük Bolad demişsin
valla Garadalın altına otura ğor
Aşşa Malleye ğedecek
atlıyı-arabalıyı bekleyeğor
hele bi tomafile file bindiyse
Efe’ye selem mermeden
senin guş Mezerdüzünde Bolad arasın dursun gari”
Leylek
“-Bolad Durmuşu görüse bile el sallamadan
Aşşa Malleye varı(r)
Köser baca gayfaya
İbilinin Yaşarınan altmışaltıya oturu(r),
tabi neyder-eder yener”
Topal Melid
“-yensin de getsin deye haralda
adam hususi “-pess” deyip yeniliviriyo bizim gonşuya”
Top Amat
“orasını Allah bili(r)”
Nahat
“Allah da bilip duru(r), gulu da”
Melid Ali;
“-Kerem Ali’nin gayfadakı dutların altında
bizim köye gelcek vasayıt, gelene gadak
oyuna devam eder
yoğusada üş gün Derelinin evde gonaklar”
Salim
“-Kerem Ali değil, Ali Kerem ..”
“-ne fark eder, annadın ya ha Ali Kerem ha!
Kerem Ali”
Musdafacık;
“-dur hinci asıl mesele bu değil
köpek osdurmayo
dinle bi!”
Turis
“-ona ğöre yüzbaşının atı osduruyo
duru(r) mu hiş leen”
Saat Ali
“-len garayeğen bunnarın mencilisinde
eşşeg guyruğu kesilmez,
kimi uzun der kimi gısa
bunnar böledir işde valla”
Adilin Arif
“-gayınçı sen bunnara aldırma
meselini sor hadi gari”
İzzetin Hakkı;
“-yau burağın hinci;
.mına ğodunuz valla,
meselin belini ğırdınız,
altını üsdüne ğetirdiniz”
Hakim Sülemen
“-ne deyceğdim hani……….”
Bekir;
“-“Güçcük Bolat” dediydin”
Semerci;
“-len epap valla o ıratını bozmaz, Güçcük Bolat bu”
Hoca Melit;
“-görüp-görce(ği)m Efe Durmuş mu
“o ğelsin beni gayfada bulsun boba” deye
otura ğor Macar Oğlunun gayfeye
Hacıbeyin Murat
“yatır maçayı, gurtar paçayı”
Alibey;
“ver huna”,
“huna da ver”
Macar Apdılla
“hu da kırk, yetmişaltı, seksen altı
gerisi senin ossun boba!”
Gara Amad
“-len birinde bazar arabası onu bekleyoru
Allap(h) da belanı galdırsın
ağşam ezeni ıngıl-ıkış çıkdı ğeldi bu
pangadan para çekmeye getdiydi hanı
oturagoyo Çınaraltında bi gayfada atmışaltıya,
pangayı-mangayı unuduyoru
inanmazsınız bi bizim araba ğaldı durakda,
biz arabada börtdük,
töbossun.. yazın yazı üsdelik..
meğer(is)em Azizin Omar mı gari
Çöllünün Bolad mı pangayı ğapatmış da
evine ğederkene va! bi baksaykı bu orda
seninki boyu etişmeyince,
sendellenin ucuna götüynen yaslanmış
biriynen atmışaltı oynarımış
“-eve ğedelim amca” demişimiş,
seninki öyle fehmetmiş
vahtın geşdiğiini
..
“sağol garayeğen
valla hinci goca-ğarı beni marağ eder,
zabahdır oyun oynayoz
varayın o yanna ğeden birine binip-gede(yi)n”
deye oyundan gakmış
biz “ha hinci ğeli”, “ha hinci geli” deye bekleyoz
Musduğun da nası(l) olsa köyde bi işi gaydı yok ya
maksat bilad parası,
senin genzek mın-mın-mın
ne dediği bel(l)isiz
i(n)sanın depesine ağzı yokarı
sünepeyi bi gonuşdurcan
bi depesine vurcan, mikrobun
“len valla goyup getmeyelim ya
hinci bi yandan çıkar” deyoru,
gatliken evmeyo-bekleyo fira, firavun
ıscağın gözünde bişdik valla yau
bir iki adam getdiydi
sağa-sola Bolad bakmaya
emme, eli boş döndü adamlar
meğerisem şo yanda guytudakı gayfanın birindeymiş
senikine her gafadan bi “azar”
emme kim dakar
“goyup-gedeydiniz yau”
………..
“ben size “beni beklen” dedim mi”
………..
“ben ha o yanna geden biriynen varıdım”
…………
sanki beş sahatta
şosadan köye çıkacağmış gibi
bi de gakmış, haklıymış gibi
tafsıllayo,
“hanı (benim) gocağarıya
“işi bitmemiş
bitirinşe ğelceğmiş deyviseniz yeterdi”
deme(z) mi
kimidii biri valla
haralda Asıya
“anca canım.. Yalavaş’da yenilcek
bir-iki ğişi da(h)a ğalmış
onarı da halledip de
gelceğmiş mi deyceğidik”
..
“len ha panga
böğün galabalıkdır biliyon mu
yarın zabahdan halleder geli(r)dim ben
böcü arabasıynan filen”
Akmemedin İbirem
“-bi seneler öyle bi etmiş de,
gamyonun biri bunu almış emme
bu ta(h)a gasaya atlamadan yörümüş,
seninki zencirde asılı ğalmış,
gamyon virac aldıkcana bu
zencirin ucunda sallanırımış bardacık gibi
gamyonu sollayannar korna basar işaret ederlerimiş,
garşıdan gelenner geçerkene korna
şöfer fehmetzimiş tozdan-mozdan
sollayan bi(r) taksi durdutmuş gamyonu
boladın eli çözülmüş,
lapbadak camız boku ğibi yere serilmiş,
şöfer esmiş yağmış
“benim çoluğum çocuğum-mar arkadaş
sen benim başıma bela mısın
bundan keyri yolda durup da birini alanın” deye
vermiş gayarı
gaza basdığıynan gomuş getmiş
Çiftliğin anacında”
Osman Çavış
“-Bolat emmi len bu”
Gara Amad
“-neyise
Asıya bunu duyunca dedi ki
“Bolat ged şordan
nakısına nakısına depeme ağzı okarı
gonuşup durma
valla ben o Zeynepçenin yerine olcan da
ele-alıvırın o tokucunan seni
ısladalak onarmak nası(l) oluyomuş gösderin
elinden alı(r) o tokucu
ardı ardıvırın sırtına
ekmeğ aş vermen töbossun” deyinşe
“onun yerinde sen ol da verme” dedi
“-Allah o ğarının ecirini versin”
“-amin”
Mamaş Emmi
“-sen kime deyon boba
uruhu duymaz valla”
“-galesiz”
Macar Apdılla
“-dayım insan gayilesiz olduktan keyri
buz gibi yaşasın dursun, gıyamete gadak”
Kör Melid
“-Bolat bu boba
Allah dünn(ya)e yüzü boş gamlasın deye
bunu da yaratmış
salıvımış”
Şöfer Halil
“-bekleyende gabahat”
Potak
“-bi ta bunun olduğu arabaya binenin”
Köse Abdılla
“Bolat ağa bu sene kaş dölüm ekin var” dedim
“valla Gocaavrat bili” dedi
“-sen ne bilin”
“-atmışaltı”
DİPNOT
çüşdüm: yorgun, takatsız, dingin, evmez, hımbıl, uyuşuk, tembel
galp : iş yapma şevki olmayan, isteksiz, işe yaramaz, iş görmez, sevimsiz, kaba-saba
boyna: fira, sürekli, durmadan, durmaksızın, durup dinlenmeksizin, mütemadiyen, devamlı, ara vermeden
gandak / kandak: engelleyici çukur, oyuk, hendek, kasis
tümsek: tepe, tepecik
patinaj, aynı yerde zorlanmak
aydaş: hastalıklı, cılız yeterince gelişmemiş korunmaya muhtaç çocuk,
pasdavalcı: palavracı,atıp sıkılayan, burada havlayan-ısırmayan köpek anlamında kullanılmaktadır
ürmek: (köpek için) havlamak
gatliken: katiyen asla
kizmek: bıkmak, usanmak, vazgeçmek, caymak, yorulmak, artık isteği kalmamak, gına getirmek, ısrardan yılmak, katlanmak zorunluluğundan yorulmak
coni: (Amerikan, İngiliz askerleri anlamında kullanılsa da burada) çoban köpeğinin ismi
fız: hız
genzek: genizden konuşan
böcü: böcek, burada kastedilen istakoz
bardacık : yaş incir
şordan: ordan şurdan, burdan
onarmak: dövmek, zıpıtmak, dayak atmak
ardıardıvermek: sırtına sırtına, arka arka vurmak
not: sahi problemi çözdün mü? boş ver
5.0
100% (17)