13
Yorum
18
Beğeni
5,0
Puan
1387
Okunma

AŞKINI GÖNLÜME DİKTİM..
Toz kum içinde
eli yüzü kirli bir çocuk gibi
gökyüzü
Ve.. bulutlar kaplamış dağları
ara sıra güneş gösteriyor yüzünü
martılar oynaşıyor
akşam üzeri
Aşk bir yağmur bulutunun ucunda
gözleri buğulu
bir çocuk
Derin bir matemde
un ufak
yıllar mı
soğuttu
içimdeki yangını
Ağlayacağım
dokunsan
serçe parmağımı
Yoksul bir karanlık var
içimde
köpüren denizler
Her sabah bırakır
kıyılarını
ayak izlerini
içinde hapsolmuş
mutluluklar
deniz kabuklarını ve yıldızlarını
bütün mutlulukları
katlayıp al sarmala
yüreğinin içine
Yaraları sabırla ve gönülden
kaderci ipleri ile
yeniden dikmek
ulamak güler yüzlü bir gülüşte
düşman bakışlı
göz bebeklerinde
derinliği ölçülmesin diye
sevinçten yoksun bir akşam!
Yağmurun çisentisinde
iki küçük buğday tanesi aşkın
aşkın izini bırakır
alçaktan uçan kuşları
iki kayanın arasından
batıyor güneş
kapatıyor yönü inişe geçmiş
bir dere
öz suyu akar eriyen kar’ların
bırakmaz toprak ananın
yakasına
Ben seni bir senfoni eşliğinde
avuçlarına gül bıraktım
her bahar
mevsimler değişirken
kara bir gölgeden sonra
maviliklere gönül meyleydi ki
aşkını gönlüme diktim kırk yamadan
Sıcaktı yanardağların ağzı
düştü gönlümün üstüne
bir yağmur zerresi
evvelce aldırmazdım
güneşi kıskanmazdım
bir mayıs ikindisi
ölümsüzlük iksiri mi gençlik mi
beni bu mevsimler mahfetti...
Nurten Ak Aygen
22.05.2015
5.0
100% (16)