22
Yorum
1
Beğeni
0,0
Puan
1657
Okunma

Düşündükçe bana benziyor yüzün
gözlerini saklıyor gün
deniz içiyor dil
tuz kokuyor yürek
kaç dalga yüzümü yıkıyor
bilmiyorum.
bilsem yazardım…
…
çatı katı odalardı
düşleri tarasa çıkaran
yağmur elekten geçer
güneş düşerdi çarşafın mavisine
pencere beklerdi martılar
ben seni.
yüzüm aynada kalır
dudağımda öpücük
renksiz bir ruj.
esse diyorum rüzgâr
alaca bir kuş olup konsa omuz başıma
kokun kalır yastığın yamacına
öylesi deli bir ibrişim
imge bağlar dudağıma
sabah ebruli düşer
sancıya…
uzak kalır asi kalır
cücedir bazen gülümseme
içim taşı kargı bir telaş
kendinden geçer günlere
sen içimden geceye…
gün alırım gece olsun diye
ceplerim yıldız kırığı
şarkılı bir ev
kedili bir evdi
hüzün saklayan bilinmezlik.
elleri şiir bulaşığı
ne çok büyüttü göz çukurlarını söz
ucu yanık mektup her dize
kibrit çeker panzehirine.
hangi hasret alnına kara sürer
bir yol özlemi geçer molalarda
demli çayda sabahlar ayazlar
bir şehir bir ben uyanık bu saatlerde
bu yüzden her sabah önümden geçer
saatler/ sana kurulu halde…
z/amansız sorulardı
kendime sorduğum suçlar
yalnızlık içer sevgi biçerdi umut
akşamsefası gülüşlerde
en kokulu kırmızı yanım.
öykü kadar uzandığım dünya
kapalı sonlar okuyucuya kalır
kahramandır oysa her duygu
anne ellerim neden üşür
hadi değdir yüreğini biraz
unuttuğun her rüya anlatınca değişir.
mavi konuşur
ben sesi gömerim şiire
dilimin peltekliği bundan
söz sürçerse af ola.
/
çocukluk defterimdi
ilk heceyi söken
cepleri çakıl
sazlıklar kurbağa sesi
nilüfer bir düş
sulara taş atar halka sayar
ilklere…
Neslihan Yazıcılar
07.28
yirmisekiz.iki.ikibinsekiz.
Fotoğraf Yağmur Gürkan