(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Bir çok ülke gördüm diğer ülkelere bakarak emin olun biz Türk halkı olarak çok duyarlı insanlarız... Lakin içimizdeki bu kör döğüşü yıllardır bir türlü bitmek bilmedi. Kendi derdimizle boğuşmaktan başkalarını göremez hale geliyoruz. Bizdeki merhamet misafirpeverlik başka hiç bir ülkede yok.
Yorumunuz için çok teşekkür ederim selamlar saygılar
Bir çok ülke gördüm diğer ülkelere bakarak emin olun biz Türk halkı olarak çok duyarlı insanlarız... Lakin içimizdeki bu kör döğüşü yıllardır bir türlü bitmek bilmedi. Kendi derdimizle boğuşmaktan başkalarını göremez hale geliyoruz. Bizdeki merhamet misafirpeverlik başka hiç bir ülkede yok.
Yorumunuz için çok teşekkür ederim selamlar saygılar
ömer hocam öncelikle kutluyorum sizi böyle güzel anlatımlarınıza yalnız bu insanları bu çocukları böyle aç susuz yalnız sokaklarda görmek hiç hoş bir şey değil bunları buraya getiren ler sokağa neden saldılar bunlara neden barınacak yer temin etmediler insanlar perişan oldu kiralar fırsatcıların elınde herşey pahalandı bu insanlara acıyorum saygılarımla esen kalın
Vahap hocam eminim hepimiz üzülüyoruz... Bir trafik ışığında cama gelen o perişan çocukları görünce kahroluyorum. Kimin hatası, neyin hatası bunu kesin şunun suçu veya bunun suçu diyecek kadarda engin devlet bilgisine sahip değilim.
Ben sadece ister ülkemde, ister dünyada olsun. O masum çocukların acı çekmesini İstemiyorum.
Vahap hocam eminim hepimiz üzülüyoruz... Bir trafik ışığında cama gelen o perişan çocukları görünce kahroluyorum. Kimin hatası, neyin hatası bunu kesin şunun suçu veya bunun suçu diyecek kadarda engin devlet bilgisine sahip değilim.
Ben sadece ister ülkemde, ister dünyada olsun. O masum çocukların acı çekmesini İstemiyorum.
Ah ah..Şiire, şaire konu olan acı değilse insanlığın ölçüsü, nasıl inanırsınız ki ona vicdanlarını kapatanlara, kendi çocuklarına yürekten yandıklarına, nasıl güvenirsiniz ki vaatlerine, antlarına ah, ah...
bakir bir ülke versem! dilediğinizce koşup oynayacağınız kavgasız! savaşsız!
sıcak bir yuvanız olsa... bir yanınızda anneniz diğer yanınızda babanız
g ü l e r m i s i n i z ?
Doğduğunuz yerin çocuk yaşta katledilmenizin temel belirleyicisi olabileceği bir dünyayı değiştirmek gerektiğini yeniden hatırlatan, dünyanın en berbat insanlarınca vahşice, haysiyetsizce öldürülmüş dünyanın en masum çocuklarıdır masum suriye çocukları...O çocukların barış dolu ortamlar da büyümelerine engel olanların suçu neyse o teröristleri destekleyenlerin suçu da aynıdır... Bunu açık şekilde söylediğinizde bu ülkede cezalandırılabilirsiniz..
Şimdi merak ediyorum Ömer bey, tek derdi islamın muzaffer olması olan alim ulema şahsiyetler, bu zaferin uğruna yetim bırakılan çoluk çocuklar için nasıl bir akibet hayal ediyorlardı..? suriye'deki savaşı büyütmekten, insanların daha fazla ölüp daha fazla kimsesiz kalıp, daha fazla sakat kalmasından başka bir işe yaramayan o "müslümanların dirilişi" masalının hangi felaketlere yol açtığının farkıdnalar mı? türkiye'nin o akıl almaz saçmalıktaki osmanlıcı ümmetçi ortadoğu algısı ve ona eşlik eden yusuf el karadavi gibi alim kişilerin pervasızlıkları suriye'de uyuyan bir canavarı uyandırıp, suriye halkına adeta ölümlerden ölüm beğendirdi.
Esad aleyhine cihad fetvaları veren yusuf el karadavi gibiler için şu çocuğun akibetinin bir önemi var mıdır acaba? bu çocukların evlat edinilmeleri için de bir fetva yayınlama zahmetine girmişler midir?
Yüreğimi acıtan bir işleyişti,zaten yüreğimi yakan çocuklar,savaş çocukları olunca emperyalist güçlerden tiksinmeme neden oluyor...Yüreğinize kaleminize sağlık,teşekkürler...Barış dolu bir hayata el ele ulaşmak dileğimle...selam ve saygılar...............peri
Çok haklısınız üstad,savaş ortasın da masum olan çocuklardır ve suçlular öyle çoktur ki....Küçücük masum güzel yüzleri,çelimsiz bedenlerindeki kocaman korkuyla açılan gözleri,avuçlarından kayıp giden hayatları ;daha hangi birini söyleyim kalbimi acıtan ölle çok şey varki yazacak ama elimden gelmiyor acıları alıp seviç koymak terine...
savaş ortasında çocuk olmak; bombaların nereye düşeceğine aldırmadan sokağa çıkıp oyun oynama isteğidir.
savaş ortasında kalmış bir çocuktu o da.. her çocuk gibi sokağa çıkıp oyun oynamak istedi arkadaşlarıyla. kimbilir belki de herşeyi bir oyun sanıyordu...silahlar, bombalar hep oyuncaktı o' nun için..kimbilir belki de dünyada herşeyin farkında olan sadece o küçücük kalpti, diğerleri kalpsiz.. öyle ya kim ne yapabilirdi savaş ortasında ki bir çocuğa ?.. kör edilebilirdi, beraber büyüyüp hayallerini paylaşacağı arkadaşları öldürülebilirdi...
savaş ortasında çocuk olmak herşeyini kaybetmekti aslında.. yaşadığın şehri, oyunlarını, hayallerini...
savaş ortasında çocuk olmak yürek isterdi...Yüreğinize huzur dilerim...selamlar
siyasetin bataklığına düşmaden küçük bir anımı paylaşmak istiyorum: Umman da (oman) bir gün yemek zehirlenmesinden hastahaneye gitmiştim; Hataylı bir tercümanla birlikte bilgi işlemdeki bayan tercümana hangi ülkedensiniz diye sordu tercüman aynen şöyle dedi hasta Türk ben Suriyeliyim...
Biz Türkiye olarak hatalar yaptık belki... lakin emperyalist güçler dediğiniz o güruh bu ortamı özellikle hazırladı ve şuan o çileli kadınların o masum çocukların perişanlığını sadece seyrediyorlar.
Türkiye olarak nerde nasıl hata yaptık o kadar derin bir bilgim yok ama her ne olursa olsun o insanlara yine biz kucak açtık. Peki Esed sütten çıkmış ak kaşıkmı idolojisi her ne olursa olsun değdimi onca masumun canına....
Yazınızın bir bölümünde Suriyede uyuyan canavar demişiniz neydi o canavar neden uyuyorduda şimdi uyandı?
OFFF... herşeyde heryerde öyle çok soru işareti varki artık içinden çıkılmaz bir hal aldı.
Beni; Siyasiler, sınırlar, bayraklar ilgilendirmiyor. Ben o masum çocuklara üzülüyorum. Onların o kederli bakışları içimi dağlıyor edeta...Keşke elimden gelsede hepsini tek tek mutlu kılabilsem!
Çok haklısınız üstad,savaş ortasın da masum olan çocuklardır ve suçlular öyle çoktur ki....Küçücük masum güzel yüzleri,çelimsiz bedenlerindeki kocaman korkuyla açılan gözleri,avuçlarından kayıp giden hayatları ;daha hangi birini söyleyim kalbimi acıtan ölle çok şey varki yazacak ama elimden gelmiyor acıları alıp seviç koymak terine...
savaş ortasında çocuk olmak; bombaların nereye düşeceğine aldırmadan sokağa çıkıp oyun oynama isteğidir.
savaş ortasında kalmış bir çocuktu o da.. her çocuk gibi sokağa çıkıp oyun oynamak istedi arkadaşlarıyla. kimbilir belki de herşeyi bir oyun sanıyordu...silahlar, bombalar hep oyuncaktı o' nun için..kimbilir belki de dünyada herşeyin farkında olan sadece o küçücük kalpti, diğerleri kalpsiz.. öyle ya kim ne yapabilirdi savaş ortasında ki bir çocuğa ?.. kör edilebilirdi, beraber büyüyüp hayallerini paylaşacağı arkadaşları öldürülebilirdi...
savaş ortasında çocuk olmak herşeyini kaybetmekti aslında.. yaşadığın şehri, oyunlarını, hayallerini...
savaş ortasında çocuk olmak yürek isterdi...Yüreğinize huzur dilerim...selamlar
siyasetin bataklığına düşmaden küçük bir anımı paylaşmak istiyorum: Umman da (oman) bir gün yemek zehirlenmesinden hastahaneye gitmiştim; Hataylı bir tercümanla birlikte bilgi işlemdeki bayan tercümana hangi ülkedensiniz diye sordu tercüman aynen şöyle dedi hasta Türk ben Suriyeliyim...
Biz Türkiye olarak hatalar yaptık belki... lakin emperyalist güçler dediğiniz o güruh bu ortamı özellikle hazırladı ve şuan o çileli kadınların o masum çocukların perişanlığını sadece seyrediyorlar.
Türkiye olarak nerde nasıl hata yaptık o kadar derin bir bilgim yok ama her ne olursa olsun o insanlara yine biz kucak açtık. Peki Esed sütten çıkmış ak kaşıkmı idolojisi her ne olursa olsun değdimi onca masumun canına....
Yazınızın bir bölümünde Suriyede uyuyan canavar demişiniz neydi o canavar neden uyuyorduda şimdi uyandı?
OFFF... herşeyde heryerde öyle çok soru işareti varki artık içinden çıkılmaz bir hal aldı.
Beni; Siyasiler, sınırlar, bayraklar ilgilendirmiyor. Ben o masum çocuklara üzülüyorum. Onların o kederli bakışları içimi dağlıyor edeta...Keşke elimden gelsede hepsini tek tek mutlu kılabilsem!
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.