Bil ki gâvurdan dost, domuzdan post olmaz,
İslam’ın heybesi münafık fitnesiyle dolmaz,
Yüce İslam’ın nuru kâfirin küfrüyle solmaz,
Gel kardeşim! Dostunu, düşmanını iyice bil!

Onlardan olmadıkça onlar seni kabul etmez,
Alnındaki münafık damgası yok olup gitmez,
Kanını emerek şerbet diye içerler durmadan,
Küfrün batağına batırırlar hakka aldırmadan.

Kardeşim, asli ruhuna dön bu senin kaderindir,
İslam kardeşliğine sarılırsan dünyalar senindir,
İlahi emrin dışına çıkarsan hayat sana zehirdir,
Gel kardeşim! Dostunu, düşmanını iyice bil!

İmanınla dağı, taşı del; İslam’ı yay dünyaya,
Adaletinle kurtla kuzuyu kardeş yap sofraya,
Barışınla aslan ve ceylan hep aynı suyu içsin,
Sevginle ateş ve barut aynı köprüden geçsin.

Kardeşim! İslam’a sarıl korkusuzca dinini yaşa,
Allah rızası için sabret başına gelen her türlü işe,
Dünyalık için zehir katma, pişirdiğin helal aşa,
Gel kardeşim! Dostunu, düşmanını iyice bil!

Düşman sana dost gibi görünür, güler yüzüne,
Kanarsın sen, onun dünyalık her tatlı sözüne,
Seni yılan gibi sokar yanından sessizce sıvışır,
Sözünü dinlemeyenlerle de amansızca savaşır.

Özgürlük, barış ve demokrasi derler insana,
Geçirirler şeytanın yağlı urganını boynuna,
Öyle dipsiz, kör bir kuyuya ataralar ki seni,
Timsah gibi yutarlar adalet istiyorum diyeni.

Âlemi İslam’dan el ve eteklerini hiç çekmezler,
İslam diyarına iyilik tohumlarını hiç ekmezler,
Sen düşmanını kardeş sanırsın ona yaklaştıkça,
Seni yerin dibine batırırlar haktan uzaklaştıkça.

Güzelim dünyanın her köşesinde cirit atarlar,
İslam Âleminde devlet kurup devlet yıkarlar,
İnsanlığı ateşe atarak servet ve güce taparlar,
Gel kardeşim! Dostunu, düşmanını iyice bil.

23.04.2015
Yozgat