6
Yorum
18
Beğeni
5,0
Puan
2304
Okunma

Nizamı ömrün,
Mekânı belirsiz nice cümle.
Yerleşik düzene inat aslında;
Ne bir isyan ne de serzeniş
Tanrı’ya duyduğu aşk sadece
O sakil kimliğin.
Yadsıyamadığı tek boşluk;
Düşmüşsen içine bir kere.
Bir ağaç kadar meşakkatli,
Devinimi iklimlerin
Dokunurken rüzgârı nefesinin
Her üfürüşünde solgun düşlerim.
Rengi değişken günbegün
Önce yeşil sonra koyu sarı.
Çok uzak gövdesinden
Yalnız nasıl da aciz,
Dişli bir panter acımasızlığında zaman.
İçten içe süzülür nice hece
Gönül bahçemden demet demet çiçek.
Eksiği gediği mi dedin
Bil ki ondandır tüm tedirginliğim.
Hele ki tümleme telaşı güderken
Devinir mütemadiyen
Zaman değil mi tek zalim.
Hatırşinas tüm o yaptırımlar
Müstesna ve sütliman zaman zaman
Sezgiler değil mi,
Alabildiğine kırılgan
Yetemesen de
Sevi dili tek pekiştireç.
Seyrindeyken âlemin
Ne çok yaşanmışlık vermiş el ele
Çok ötesinde oysa görünenin,
Kuşkuyu en derine gömen.
Nasıl da ısrarcı o söylemler
Adeta varlığını hibe eden.
Ödenen kefaret ne sıradan ne yalan
Hanidir duyguların çarpıtıldığı.
Basireti bağlanmış bir hayal altı üstü
Ne varsa kayıplarda.
Kaybolmak ise düşen payıma,
En alası.
Sevmekse: Delice
Hele ki inanmak nasıl da derinden
Esir alsa da mağlubiyet son anda
Biteviye ve acıtan bir sızı.
Oysa ramak kalmıştı güzel günlere
Sarsıcı alabildiğine
Gidip de dönmek aynı yoldan
Ellerim boş
Yalnızlık en kadim yoldaş.
5.0
100% (20)