6
Yorum
14
Beğeni
5,0
Puan
2011
Okunma

Üşürken geceler koynumda
Suskunun ayak izlerini arıyorum
Üç harf birkaç cümlede
Gel gitleri yaşıyorum
Bilir misin?
Ne kadar zordur çare/sizlik
Önce koca kaninat ölür gözlerinde
Sonrası mı?
Başıboş adımladığın sokaklarda,
Sayarsın nedensiz gidenlerin ayak izlerini
Sen susarsın çığlıklar kopar gecede
Lal olurken aşk
Üşür bütün hatıralar avuçlarında
Ve
Bütün kirlenmişlikleri sıyırmak istersin yaşamdan
Gecenin siyahında büyümünki gölgeler…
Yorgunum azizem birazda kırgın
Uyumak istiyorum toprağın bağrında sere serpe
Bir tutam fesleğen koy başucuma
İki damla gözyaşıyla yeşerecek kadar buda yeter bana
Manası kayıp haller
Birkaç cümleyle değişen hissiyat
Neden bu kadar S/ağırlaşır susarak
Sen kıyas eyle
Beklide
Sabra sukuttur seyrim
Anlarız bir vakit
Kim bilir
Belki hiçbir vakit
Biri hatırlatsın bana öleceğimi
Yâda ona…
Her gün ayrı bir düşünce sucu işliyorum
Kayıt tutamıyorum kayıtsızlıklara
K/ayıp hallerini izlerken âlemin
Kendi yalanlarına inanmışlığın yüzsüzlüğüne bile tüküremiyorum
Yazık bana
Bir özür borçluyum kendime
Sen hoşcakal diyorsun ya
Ben hep hoşca öl anlıyorum
Hoş çakal deyince kalınmıyor işte
Ecel gelmeden ölünmediği gibi
İşte böyle azizem
Bana müsaade
Hüznümün koynuna girmeliyim
Küstürmeden nikâhlı yalnızlığımı
Can Cezayir aydemir