4
Yorum
5
Beğeni
5,0
Puan
938
Okunma
Ölüyorum sevgilim
Tanımadığın / yüzümü/ bırakarak kollarına
Çiçeklerini kıskandığım Nisa/nın bozuk lehçesiyle yazıyorum sana
Kelebek etkisi nasılsa işte
Doğmak
Büyümek
Yürümek
Sevmek
ve daha binlerce mek ve makla
Farz/etki demeyeceğim bu sefer
Farzını kılamadığım namazlarım varken
Ayağı taşa takılıp düşen bir postacı edasıyla
Öyle mahçup işte
Öyle utangaç
Serdengeç tarafımıda koyup boş bir kutuya
Uzatıp gideceğim
Sen
Dur! bekle! derken
Paydos etmeye yakınken şehrin mevsimlik işçileri
Demirdöven gözlerime baksaydın bir kez
Ateş neden yeşil değilde kırmızı
Anlardın belkide
Belkide bir ömür yetmeyecekti seni sevmeye
Diyen adama ikinci ömür verildiğinde
Seni nasıl bırakıp gideceğini
Göçmen kuşlardan öğrenecektin
Kıskanmadım hiç bir zaman şehirlerarası otobuslerde başlayan aşkları
Öylesi kısa yani
İki üç şehir arası
Susamın simide olan aşkı gibi olmalıydı benimkisi
Ve ölüm
Uzantısı
Şimdi paspas attığım günahlarım kadar kirli şiirler
Ölü
Diri
Mezar
Pierlotide beraber çay içtiler
Dumanlı bir çay
Kalmadı artık o eski tavşanlar
Çaya kan olmaktan tükendiler
Bileyle dur bıçağını bileyle zaman
Kesilecek ne bulut kaldı gökte ne hayal
Takla atan güver/cin
Geceleri karşıma dikilen cin
Ve bir sokak lambası seyyar
Hepsi içmiş hepsi sarhoş
Söyleyin bana bu ne hal
Ölüyorum sevgilim
Kiremit rengine yaslanarak yazıyorum sana
Martılarını yakalayamadığım denizler kadar mahçupum
Gözlerindeki melekler müstesna
Ve beraber seyretmeyi planladığımız o son film
Sonra yürümekten yorulan papucum
Aslında tüm şiirlerim hasta
Ölüyorum sevgilim......
5.0
100% (5)