4
Yorum
1
Beğeni
5,0
Puan
1395
Okunma
ruhumu çalıyorum geceye durmadan
anlamıyor beni sevdiğim adam
ah anam
vah babam
bugün tanımadığım o gözler
sezdiğinde iç sarsıntılarımı
döküldü çağlayanlar dünün çatlaklarından
korkmayın
bir an
pür telaş
bent kurup kirpiklerimden
frenledim gözyaşlarımı doktordan
zırhım
gülüşüm oldu yine
en etkili korunağım
ne kadar çıplaktım
karanlığa sığınmış silüet
çağırıyor billur sesiyle beni kendime
daha dün görmüşken rahmetli babamı rüyamda
ellere düğün
sinmişken karanfillerin kokusu
yar gibi toprağıma
can dediğim yaman adam
sabahı kim saklar bana
hırçınlığın nedensiz
o kadar uzaksın ki dünyamdan
bin sevsem seni
bin ah işitsem
ölsem azığından
zulmünü tepecek kul olamazdım ıraktan
saklandığım şu gurbet
kaderimin kara kaplı defteri
günahsız mezarım belki
bir gün kazıyorum
bir gün gömüyorum günahla
kemiklerimi kemiren azap
gül yüzüme yansımaz
ki demiştim sana
deliyim deli
o duman ki beni hep içine çekecek
senden de belli
bak yine kapımı tokmaklıyor ayaza kudurmuş yalnızlık
yok ömrü bu çilenin
bitmez bu örgü
temizmiş aynanın mayası
ne verdiysem kendine sakladı
ruhumu adadım sana
ay kundaklandı
bir daha da ne sabah oldu
ne de geceden sonra şafak ayaklandı!
Sude Nur Haylazca
5.0
100% (1)