0
Yorum
5
Beğeni
0,0
Puan
880
Okunma
insanın içi yetmiyor
bir taş eğimini yola düşürür
belki yorulduğun yerde oturup düşüneceksin
yalpalayacak ötede deniz
karşıda martı
bulup bulup yitirdiğin bir anı olacak sebepsiz
kim bilir bu insanlar neden çok
çoğalıp bir binini tanımayan
binlerce elmanın yarısı gibi
kurumaya yüz tutmuş
çürüyen eski ellerimiz var
alnımda bulut
yutkunuyorum gök yüzünün göz yaşlarını
yıkanıp duruyor dağlar
nasıl söylesem incecik bir kıyının
yosunlu taşları aşınıyor ağzımda
sular mı çiçekler mi bilmem
yoksa yeniden uyananlar için yeni heyecanlar
tutuşursa çok sevilecek
özgür bir kuşun kanadı değiyor mavi yüzüme
yakıyor dünün alevi dudaklarımı
hiçliği bırakıp koşuyor
koşuyor bize doğru çocuklar
bahar kokulu tepeleri fethedip
art arda çoğalan kimsesizliği yalan dünyanın
sizin olsun güldüğünüzde
kalbinizin temiz umutlarını unutan biri için
ölmek ne güzel.