Hep aklımda kal, hep aklımda sen ol...
Yokluğunda bile aklım öyle bir oyun oynasın ki bana,
silüetini göreyim yanımda...
Aklım öyle bir oyun oynasın ki bana
düşsel gazeteler okuyayım,düşler diyarında...
Klişe cümleleri ilk kez dile getirir gibi dile getireyim sana...
Bağıra bağıra...
Utanmayayım...
Yüzümün yere batan saraylarında kültür turlarına da çıkmayayım...
Veya kendi dilimde konuşurken;
"siyah beyazda pembe bir yetmişlerin dizisi dememeliyim....

Günaydın mavi huzur ve kırmızı tutku...
Toprak sarısı ve renk cümbüşlerin hepsi...
Evet bir görüntüde bile gerçekleşmesi çok zor olan, bahçe,yayla,tepe...
Her neyse işte...
Günaydın bütün renkler size...
O, şu,bu derken buradasınız işte...
Onlar yok artık bir sebepte...
Sadece orada, karşımda, yanımda...

Aklımın hüküm giydiği bu dönemde,
pamuk ipliği gibisiniz hükmü zor olan bir gecede...
Sizde korkmamalısınız, istemelisiniz sizde sadece...
Bu kadar yakınken aklımın hükmüne,
şükretmelisiniz yakınlığınızın derinliğine...
İlk defa der gibi savaşmanın alemi yok alemde…
Aksine!!!
Alemdir yaşamak zaten hüküm güzelliğiyle...
Naralarımı neye dinlersiniz?
Neye harekete geçmezsiniz?
Bunu zaten söylemeye değer bulmanın varisiyle...

Boş bunlar... Boşşşşş...
Koşun ona siz... Koşşşş....

Bu kadar yakınken bana,
hissetmek isterken damarlarında,
kaybetmen bir zaman...
Kolay olan bir zaman...

Neden hala?
Burada?
Naralarım duyunuzda?


KırmızıKurbağa