1
Yorum
2
Beğeni
4,0
Puan
4649
Okunma

Uzaktan bir ses geldi ardından bütün ordu
’Çanakkale geçilmez’ diye haykırıyordu.
Kimi otuz yaşında kimi daha onyedi.
Filistinli Mehmedim ’Allah-u Ekber’ dedi.
Karartmıştı gözünü Kerküklü Ahmed dayım,
Azerbaycanlı Rüstem dedi ben de burdayım.
Şamlı Yusuf ezanı okuyunca derinden,
Arş-ı alâ titredi oynadı yer yerinden
Ebubekir ordaydı, Ali, Osman burdaydı.
Adaletin kılıcı Ömer o taburdaydı.
Bir tekbir sâdasıyla başlamıştı bu destan.
Böyle savaş göremez dünya kurulsa baştan.
’Çanakkale’ Veysel’in mızrabıydı, sazıydı.
’Çanakkale’ bayrağın vatanına nazıydı.
Kimisi Malatyalı kimi Muş kimi Bolu
Çanakkale cenginde birleşti Anadolu.
Kimisi nişanlıydı kimisi yeni evli.
Onlar kâsr-ı cennetin bahçesinde görevli...
Düşman gülle atarken Mehmedim süngü çekti
Gelibolu yurduna Resul’üm gelecekti.
Heycanlıydı askerler, heycanlıydı komutan.
Ümmetin duasıyla kurtuluyordu vatan.
Her biri bir Kanuni her biri bir Fatihti
Mehmedimin her anı dakikası tarihti.
’Çanakkale’ Yusuf’un zindandaki köşküydü.
’Çanakkale’ Resul’ün Hatice’ye aşkıydı.
Korkusuzluk korkmuştu Mehmedimin gözünden
Kınalı Hasanlarım dönmemişti sözünden
Seddülbahir yurduna Melekler iniyordu
Ehl-i Salib ordusu korkudan siniyordu
Anadan ayrı kaldı, yardan ayrı kaldılar
Onlar mükafatını Hak katında aldılar
Hepsi geçmişti çoktan anadan, yardan, serden
Mehmetçik son destanı haykırmıştı ezberden
’Çanakkale’ ümmetin aldığı son nefesi
’Çanakkale’ Devlet-i Aliyye’nin son sesi
Haykırıyordu işte Resulüm’ün neferi,
Kutlanıyordu yurtta Çanakkale zaferi
Göklerden bir ses geldi ardından bütün ordu
Çanakkale geçilmez geçilemez diyordu...
4.0
100% (1)