0
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
862
Okunma
Durgun sulara düşen yetim yapraklar yandı
Salkım salkım üzümler konduğunda son yazdı
Kuru toprak çatlar çiğ düştüğünde ayazdı
Her yanım menekşeydi şimdi zakkumlar sardı
Seni sevdiğim vakit ıhlamurlar açardı
Her yanım sarardı güz de kapıya dayandı
Cemre düştü kor alev gibi semayı kaptı
Tozlu kaldırımlar korkak rüzgar afalladı
Aşık serçeler uçup sarmaşığa dolandı
Sen geldiğinde deli fırtınalar kopardı
Mürekkep kaplamış denizi batan her gemi
Kağıda sürülen yapayalnız kalem gibi
Kime sorsam siyaha diyor matemin rengi
Esamesi okunmaz tekse beyazın dengi
Yaşayan tüm halkların ortak lisanı sevgi
Ne yeminler ettimse dönemem artık geri
Sonsuzluğa uzanan beyaz güller sarardı
Titreyen zambaklara kelebekler konardı
Yıldız kaydığında semadan feza kanardı
Yollar çekildiğinde fısıltılar kaplardı
Adım adım yürüyen kadınlar utanırdı
Seni gördüğümde yüreğim durmaz uçardı
Zemheriler vurdu küsgün ıssız akşamları
Tan keser simasıyla yerle gök arasını
Kibir kaplamış gölgeni sarsa azaları
Mekik dokur aklım tenle dimağları
Bertaraf eder okyanus nazlı imaları
Sen iklimlendiğinde küller bir bir yanardı
Nefessiz kaldığında tesellisi bahardı
Yutar soluksuz akar hissiyatım kıpkırmızı kanardı
Göğe suskun bakan günahsız bembeyaz kardı
Sen geldiğin vakit damla sakızı kokardı
HAKAN AYDIN