5
Yorum
9
Beğeni
5,0
Puan
1045
Okunma
.
Kuş uçurtmaz bir gökyüzü yaptılar
bir buğday tanesi yüksekliğindeymişiz
haydi kur saçlarıma çocukluğunun salıncağını
iki örüm, bir kara orman, buğusu kadar ılık düşlerin
bir perdeyim en çok, örtmeye gitmişim göğün göğsünü
paçavradan yapılmış meğer bütün kederler
özünü akıt, doğur, besle sonsuz kanat sonra içinin nehrini
yönünü en çok bana unut
kumdanmış elleri Kahire’nin, çölünü dağıtmış durmuş
bir kez durursak sanki zaman yürümez olurmuş
üzerimde dene bütün aşkları tanrım
ki bütün acıları okşayarak severim ben
topuklarımda kaktüs çiçekleri
taşımaya gitmiş benden habersiz ruhumu
burada, kıyısında bu çölün
nasıl bir akmak coşkusu bitimsiz
ulaşamadığım her çocuk gülüşüne
bir karanfil bırakıyor ellerim kendi payından
esrik, uçumsuz ,korkulu
kendi yönüne hep kuzey
sorarım ,bu güneşin başka rengi yok mu
5.0
100% (10)