5
Yorum
5
Beğeni
5,0
Puan
880
Okunma
.
yedi adak yak
yedi güneş şarkısı bul getir
dilimizin sivri dilini bilemesin hiçbir sözcük
yergök köprüsünü adımlayan
şu zavallı dörtayaklılar, duvarımız yok artık
toslamak için
akarken bile ne uzun zaman
ırmak dibi ağlamalarında nilüferler
görkemli ağıtlarla acısını satan kadının gökgürültüsü
vuruşur gibi şimşek sessinin kanatlarında
lal’den bir türkü söyle, sözü karnından deşsin
seni en çok ardımda bıraktım, önüme sürüklerken
ateş sönermiş, gel dilini değdir
yutkun şimdi bir alev deliği
etinize sürten kumaşı boşvermişliğin
gün gelir erir
öde, dirimine olan borcunu
hesapla ve unut niyeydi varsayımın
bir boşluk değil misin tüme tamamlanmayan
suya dök içini, o nasılsa unutur
kazandıklarını dağıt, giy kağıttan gömleğini
sırtımız artık yaslanmak için değil
ağzımızdan öpmüyor eğilip
uykusunu sessizce bölüştüğümüz gece
bir hiçliğe koşar adım gitme telaşı
yavaşça yiyip bitiriyor etimizi, kemiğimizi
yine de as gülüşünü kuruyan bir ağacın gövdesine
yeşil hala en güzel renk değil mi
5.0
100% (4)