10
Yorum
2
Beğeni
0,0
Puan
1117
Okunma
’benim sıkı dostlarım vardı’
’aynı renk şort giymez
küçük yaşlar’daydık
ama;
yinede aynı kızı sevmezdik,
’ayşegül’den başka!..
’samet vardı
yangın yakmak için hiç çalı’çırpı toplamazdı
çok tembeldi,
ama;
sabah olduğun’da ilk o uyanır,
ilk o fırlardı sokağa ve ilk o çağırırdı ıslığıyla herkesi aşağıya,
biraz’da kurnazdı
çikolatanın çoklu yerlerini bi’tek o ayırırdı
’ayşegül’e!..
’ve recep vardı
en çok kavgayı o çıkarırdı
ama en çok dayağı’da hep o yerdi
bilmezdi en çok dayağı, kavgayı en çok çıkaran yerdi,
sonra akşam olduğunda, lan.. derdi ben senin yüzüne kum atmadım ki..
sen bana uçan tekme attın!..
’en iyi dostum’du!.. ama o bile bilmezdi!..
’ya orhan
ona ne demeli?
bütün derdi sabah 8 akşam 18 kızlarla ip atlamaktı,
ne çamlıca-gazoz severdi nede çikolata parası diye camdaki annesine ağlardı,
isim bulma yarışı yapardık
’orhan’a
kimi zıp’zıp derdi, kimimiz kız orhan,
sonra;
ayşegül gelir susun öyle demeyin derdi
ve herkes susardı
çünkü herkes
’ayşegül’ü severdi!..
’bi’de serdal vardı,
mahallenin en cimri çocuğu oydu
baba’sıda bakkaldı,
arada’sırada toplu halde sakız çalar, hiç çikolata araklamazdı
’uyuz!..
’bi’de tuğba vardı o farklıydı,
’ayşegül’ü bi’tek o sevmezdi
yep’yeşildi gözleri
çayır’çimen gibiydi ve çok güzellerdi!..
’ve yine hafta’içli bir sabahtı!..
sokakta bir ses vardı ama o ses ’samet’in
ıslığı gibi değildi!..
’zaten samet ıslık çaldığında
’kimse
kulaklarını elleriyle saklamazdı!..
’balkona koştuğumda görmüştüm
oda henüz uyanmış
sokağa çıkmamıştı
camdaydı!..
’üff dedim oğlum
gördünmü arabayı?
yep’yeşildi ve kocaman’dı
arkasında’da ellerin’de demir sopalarla koşan adamlar vardı,
renkleri o kocaman arabayla aynıydı!..
’mahallenin bütün çocukları
o arabaya hayran kalmış ama, peşinden koşamamıştı,
’hiç’kimsenin annesi izin vermemişti
sokağa fırlamasına,
’tıpkı annem gibi!..
’o gün
annem anlatmıştı,
’12 EYLÜL’dü
ve her’günden farklıydı!..
’hiç’kimsenin
babası işe gitmemiş,
anneleri bakkala çıkmamış
zaten bakkal’da açılmamıştı!..
’anlamamıştım!..
ama;
’o gün her’günden farklıydı!..
’oysa sokak
bizim sokağımız’dı
koşan adamlar yabancıydı ve hiç görmediğimiz o yabancılar,
’anne’lerimize bağırıyorlardı,
hani;
anne’lere
bağırılmazdı!..
oysa büyükler bize başka anlatmıştı!..
’o gün 12 EYLÜL’dü
ve her’günden farklıydı
çünkü;
annem ilk kez bana sarılıp ağlamıştı!..
ve;
eklemişti inşallah son olur diye!..
’anne’min sözünün bittiği yerde ben başlamıştım’
anne;
o abilere
misketlerimi versem, gazoz kapaklarımı
en seviğim masal kahramanı kartlarımı
hatta senin bana aldığın o en güzel ’beyaz’pamuçlarımı
versem!..
’sokağımızdan
giderlermi anne?
’bana çocuk’luğumu
çocuk’luğumun oyunlarını geri verirlermi
anne?
’sıkı ve masum!!!
dost’larımı bana geri getirir’lermi
anne?
’ayşegül’de
olurmu aralarında
anne?
’hiç unutmuyorum anne’
’senin çocuk’luğunu, çocuk’luğunun oyunlarını
’sıkı ve masum dost’larını
’ve
’ayşegül’ü
’hiç bir’şey artık geri getirmez oğlum deyişini’
’oysa biz
yep’yeşili tuğba’nın gözlerinde görmüştük
ve çok güzellerdi!..
’bu kadar kalabalıkta
çingene düğünlerinde olur
herkes oynardı
kimse kimse’ye vurmaz bağırmazdı!..
’o gün 12 EYLÜL’dü
ve her’günden farklıydı!!!
’hiç tanımadığım bir ’amca’ benim olan ne varsa hiç iznim olmadan gelip koparmıştı
çocuk gözlerimden!..
’oysa daha dün sabah bizim sokağımızda hiç’birşeyin karşılığı yoktu
ve herkes
bütün çocuklar gibi
masum’du!!