Benim milletim neden kendisini hep siler? Allah için söyleyin, Selçukluca dil midir? Necip soyum dururken, reva mı Mecusiler? Ana dilim yerine Farsça hiç adil midir?
Selçuklu, Türkçe ile Farsçayı harman etmiş! İki ayrı renk ipi, çevirmiş, kirman etmiş... Hakan padişah olmuş, kullara ferman etmiş; Türkçemizin kendisi, acaba alil midir?
Osmanlıca okunsun diyor ya, bazıları... Dili Türkçeyle Farsça... Arapça yazıları! Türk’ ün kanı fışkırır yaptıkça kazıları; Bu millet deyin hele bu kadar cahil midir?
Dünyada Türk’ ten başka kendini silen var mı? Öp öz dilini atıp, başka dil bilen var mı? Kendini asimile edip de gülen var mı? Türkler asil değil de, yoza muadil midir?
Şimdiyse konuşulan, var mı bilen necedir? Selçuklu ve Osmanlı, biraz da Frenkçedir! Oysa bize yakışan, anlı şanlı Türkçedir... Bakın yaban dillere, hiç Türkçe dâhil midir?
Azınlıkların bile, kendi öz dilleri var! Bir araya toplanmış kendi öz illeri var... Kültürleri yaşıyor, sapsağlam çilleri var! Beş bin yıllık kültürüm süresiz tatil midir?
Bu kompleks bu millete billahi de uymuyor! Biz devşirme değiliz deriz kimse duymuyor! Millet kendini asil Türk yerine koymuyor... Bu millet ordan burdan gelme mübadil midir?
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
muhteşemdi...hamlığımdan olmalı üstadım çok çabuk kırılıyorum...benim hiç bir zaman ecdadıma nankörlük aklımın ucundan bile geçmemiştir...bölündükçe zayıflıyoruz ve bölünmek için o kadar gereçler buluyoruz ki...şimdi de Osmanlıcılık bulduk bölünmek için...Türklüğü arka plana atmak için osmanlı olmaya gerek yok...onlara dualarımızla hizmet etmeliyiz...birisini lider yapmak için Atatürk'le uğraşmanın alemi yok, 9 seçim kazanmakla Atatürk olunmaz, o seçimlere katılabilme şansını vermekle Atatürk olunur...bu idraksizlerle nereye varıldığını böyle devam edersek hepimiz göreceğiz..Allah milletimizin yar ve yardımcısı olsun...çok doluyum...sağlığımı etkiliyor...saygılar ve selamlar iletiyorum...
muhteşemdi...hamlığımdan olmalı üstadım çok çabuk kırılıyorum...benim hiç bir zaman ecdadıma nankörlük aklımın ucundan bile geçmemiştir...bölündükçe zayıflıyoruz ve bölünmek için o kadar gereçler buluyoruz ki...şimdi de Osmanlıcılık bulduk bölünmek için...Türklüğü arka plana atmak için osmanlı olmaya gerek yok...onlara dualarımızla hizmet etmeliyiz...birisini lider yapmak için Atatürk'le uğraşmanın alemi yok, 9 seçim kazanmakla Atatürk olunmaz, o seçimlere katılabilme şansını vermekle Atatürk olunur...bu idraksizlerle nereye varıldığını böyle devam edersek hepimiz göreceğiz..Allah milletimizin yar ve yardımcısı olsun...çok doluyum...sağlığımı etkiliyor...saygılar ve selamlar iletiyorum...
Hangi dili öğrenmenin bir millete ne zararı olabilir ki? Ve nasıl bir akla sahip olmak gerekir ki at sırtında, kefeni cebinde imanı yüreğinde fetihler yapan bir ecdadın kazandığı topraklar üzerinde sefa süreceksin ve ona küfredeceksin dahası bu sana ne kazandırır. Lütfen bu yorumuma kimse cevap yazmasın ben bu durumu bir düşüneyim hele. Herhalde benim görmediğim ve algılayamadığım bir durum var. olmaz ise zekamı bir tartarım. Hatta şimdi den düşünmeye başladım: Bütün dünya ingilizce öğreniyor ama kimse ingiliz olmuyor. "İnadına soyunun ve sokakta gezin" diyen bir güruhun yanında mı olsam, yoksa Çanakkale de aç susuz bir üzüm hoşafı ile öğün geçiştiren, karnı aç şehit olan, Sarıkamış dağlarında yazlık elbise ile bu topraklar için donan ve kanı karşılığı bize bu toprakları miras bırakan o yiğitlerin kültürüne, kullandığı dile mi küfretsem, bilinçli bir şekilde cumhuriyetle ve Mustafa kemalle (Mustafa kemal de bir Osmanlı subayı idi) Osmanlının arasında ki irtibatı kesmeye çalışan sinsi hainlerin kapanına mı düşsem. Haaaa ben olayı çözdüm: Biz, bizden gibi görünen, adı Ahmet Mehmet olan ama aslında Bizans artığı soysuzların oyununa geliyoruz galiba. Ama üzüldüğüm, bu Türkoğlu Türklere ne oluyor, ve neden Allah'ın verdiği aklı değilde soysuzların verdiği aklı kullanıyorlar.
Ha birde Konu ile yüzeysel bir bağlantısı yok ama derinden bakanlar için bir dip not düşeyim: Geçmişte Bizim müfredatımızı hazırlayan dönmeler araplar pistir (Peygamberimizde bir araptı) Türkleri arkadan vurdular yalanı ile bizi Osmanlının bıraktığı coğrafyanın halklarına düşman eder ken o coğrafyadaki halkların müfredatını hazırlayan bizdeki dönmelerin üst akıl hocalarıda o araplara da Türkler barbardır size asimilasyon uyguladı, atalarınıza zulmetti yalanları ile iki halkın arasındaki bağı koparırken kendisi bütün şirketleri ile, misyonerleri ile savunmasız ve başsız kalan coğrafyanın kaynaklarını çöküp, sömürerek kendi çocuklarının karnını doyurdu... Bizi ise Anadolu topraklarına hapsederek küçük düşünmeye zorlamışlardır.
Bir bakkalı batan bir esnafa iki bakkal versen kendini zengin sayar ve havalara uçar, o kadarını kafi görür, ama bir şirketi batan adama on tane bakkal bahşetseniz kafi gelmez ve tekrar büyük olmanın ve eski halinin hayalini kurar, eski zenginliğinin altındaki her varlık onun için fakirliktir. Eeee!!! gençliğimizi, Atatürkün kurduğu bu cumhuriyetin çocuklarını siz büyük bir imparatorluğun, kutlu ve kudretli bir devletin torunlarısınız diyerek yüksek ideallerle büyütmenin kime zararı olabilir ki? olsa olsa Bizans dönmelerinin, batılı emperyalistlerin, yahudilerin, bize Çanakkale de saldıranların, taşnakçıların, mavri miracıların eee bu bizim Türklere ne oluyor peki? MHP lileri hele hiç saymıyorum. Ben anladım ya siz???????? Sizde anladınız da meşrebinize dokundu sanırım.
Not: Halil hocam bu yazdıklarım geneldir sizi hedef almıyorum sizin şiirlerinizi severek okuyan biriyim. Siz şöyle kenarda durun, yazdıklarımdan siz değil bu ülkenin kaymağını yiyip, bu topraklarda Türkleri harami gören ve bu milleti tarihine düşman etmeye çalışan, boğazda yalılarda Türkleri geldikleri yerlere geri göndermenin planlarını yapan ve Türk elbisesi ile dolaşan ama gerçekte dönme deyyus olanlar alınsın sizler de lütfen bu dalkavukların oyununa gelmeyin.
İçdən yazılmış bir şeir...çox gəzəl ifadə etmişsiniz millətin halını...Ürəyiniz var olsun...Təbrik edirəm qüvvətli qələmi... alqışlayıram sizi.SAYGILAR.
Fədakar Müəllim tarafından 2/2/2015 3:39:14 PM zamanında düzenlenmiştir.
Fədakar Müəllim tarafından 2/2/2015 3:41:14 PM zamanında düzenlenmiştir.
Görüyorum ki hala bazıları meseleyi, amacı, hedefi anlayamamış ve görememiş
Biri Akademik olarak gördüğü bir köşe yazısını buraya kadar taşımış, muhalefeti yerden yere vuruyor.Bana göre bu yazının neye ve kime hizmet ettiği tartışılır
Amaç dil yada Osmanlıca'nın kültürümüze katkısı falan olsa eyvallah
Amaç açık ve nettir.EYALET SİSTEMİNE, BAŞKANLIK SİSTEMİNE GEÇİŞ ARDINDAN FEDERASYON, SONRADA BÖLÜNME
BU HEDEF İÇİN ...alt yapı yavaş yavaş hazırlandı
1-Şu anda Suriye ve İran vatandaşı "7" milyon insan'ın Türkiyede olduğu
AH BE USTAM...BEN ANLATAMADIM UMARIM SİZİN BU İZAHLARINIZDAN BİR ŞEYLER KAPARLAR...SİTEDEN AZLİMİ İSTEDİM ONU DA YAPAMADIM...DÜZENİN BÖYLESİNE KÖRÜ KÖRÜNE YAĞDANLIĞI OLMAYIN DEDİM BANA FİKİRSİZ BİRİNİN HİYANET YAZISINI ASTILAR...RABBIM bildiği gibi yapsın...ağah gönlünüze kalbi şükranlarımı selam ve saygılarımı iletiyorum...
AH BE USTAM...BEN ANLATAMADIM UMARIM SİZİN BU İZAHLARINIZDAN BİR ŞEYLER KAPARLAR...SİTEDEN AZLİMİ İSTEDİM ONU DA YAPAMADIM...DÜZENİN BÖYLESİNE KÖRÜ KÖRÜNE YAĞDANLIĞI OLMAYIN DEDİM BANA FİKİRSİZ BİRİNİN HİYANET YAZISINI ASTILAR...RABBIM bildiği gibi yapsın...ağah gönlünüze kalbi şükranlarımı selam ve saygılarımı iletiyorum...
Anlam dolu dizelerdi ustam beğeniyle okudum Alkışlıyorum güçlü kalemi Yüreğin var olsun ___________________________________________________Saygılar selamlar
Ud'una kanat takayım bin rûhunla gel- gör beni, Kimsede kalıcı can yok, efkârınla gel- gör beni, Dilin ıslağı tükürük, semâhınla dön- gör beni, Dağ dağa kavuşur belki, cemâlinle gel- gör beni. .......kadiryeter
Hürmetle, bir daha Selâmladım...
kadiryeter Kadir Yeter. 25 OCAK 2015 Kavakmeydan- TRABZON.
tp://edebiyatdefteri.com/siir/895783/kulturumuzun-hali--- Halil Şakir TAŞÇIOĞLU (halilşakir) -5
cennet yurdumuzda görmediğim birkaç ilden biri Trabzon...hoş, kayınım KTÜ inşaatın 68 mezunu olsa da ancak tasvirlerden biliyorum...Allah külli şeyin kadir...bir gün Şakir'ini de Trabzon sokaklarında gezdirir inşaallah...şu cevizler bir delikanlı olsunlar...bir çuval toplar Trabzon'da bir köprüde kırar kırar yeriz...selam ve saygılar sunuyorum...
cennet yurdumuzda görmediğim birkaç ilden biri Trabzon...hoş, kayınım KTÜ inşaatın 68 mezunu olsa da ancak tasvirlerden biliyorum...Allah külli şeyin kadir...bir gün Şakir'ini de Trabzon sokaklarında gezdirir inşaallah...şu cevizler bir delikanlı olsunlar...bir çuval toplar Trabzon'da bir köprüde kırar kırar yeriz...selam ve saygılar sunuyorum...
Üstâdım; eskiden kamyonlarda muavin ve ellerinde tahta takoz vardı; hatırlarsın... şimdi niye yok?.
"Şiir Bilgi 1/24/2015 tarihinde eklendi. 172 çoğul gösterim yapıldı. 93 tekil gösterim yapıldı. 12 yorum yapıldı. 13 kişi favori listesine aldı. Portfolyo: Genel"
çok doğru söylüyorsunuz ama üstadım ben kalp hastasıyım ve stres bana hiç iyi gelmiyor...Hz. Eyüp ile kıyaslanmayı hiç düşünmedim ama hep diyorum, sabır sabır, iyi de bir yere kadar...o da sağlığınızı bozmaya başladığı noktdır diyorum...selam ve saygılar sunuyorum...girmeyiveririm bu siteye olur biter...Daha önce de m.aktürk isimli bir arkadaş hazmedememişti ama beni Of'lu hiç hazmedemiyecek anladım...söylüyorum ilk okula gitmeden Arapçayı, üniversiteye gitmeden Osmanlıcayı, 11 sene Süleyman Hilmi Tunahan merhumun banisi olduğu Kuran kurslarında tekamüle kadar gelmiş biri olmama rağmen ve 63.yaşımda Hac farizasını ifa etmiş bir mühendis olmama rağmen bu düzendekilerle hiç barışık olamadım...Allah C.C affetsin beni...selam ve saygılarımı iletiyorum değerli kardeşim...ALLAH' a emanet olun...
çok doğru söylüyorsunuz ama üstadım ben kalp hastasıyım ve stres bana hiç iyi gelmiyor...Hz. Eyüp ile kıyaslanmayı hiç düşünmedim ama hep diyorum, sabır sabır, iyi de bir yere kadar...o da sağlığınızı bozmaya başladığı noktdır diyorum...selam ve saygılar sunuyorum...girmeyiveririm bu siteye olur biter...Daha önce de m.aktürk isimli bir arkadaş hazmedememişti ama beni Of'lu hiç hazmedemiyecek anladım...söylüyorum ilk okula gitmeden Arapçayı, üniversiteye gitmeden Osmanlıcayı, 11 sene Süleyman Hilmi Tunahan merhumun banisi olduğu Kuran kurslarında tekamüle kadar gelmiş biri olmama rağmen ve 63.yaşımda Hac farizasını ifa etmiş bir mühendis olmama rağmen bu düzendekilerle hiç barışık olamadım...Allah C.C affetsin beni...selam ve saygılarımı iletiyorum değerli kardeşim...ALLAH' a emanet olun...
en güzel geceler diliyorum Kadir Bey...bir konu hakkında bilgilenmek istemiştim, sanırım o mesajımı daha okumadınız...beni mahrum etmeyin öğretin o meseleyi olur mu?selam ve saygılarımla...
çok doğru söylüyorsunuz ama üstadım ben kalp hastasıyım ve stres bana hiç iyi gelmiyor...Hz. Eyüp ile kıyaslanmayı hiç düşünmedim ama hep diyorum, sabır sabır, iyi de bir yere kadar...o da sağlığınızı bozmaya başladığı noktdır diyorum...selam ve saygılar sunuyorum...girmeyiveririm bu siteye olur biter...Daha önce de m.aktürk isimli bir arkadaş hazmedememişti ama beni Of'lu hiç hazmedemiyecek anladım...söylüyorum ilk okula gitmeden Arapçayı, üniversiteye gitmeden Osmanlıcayı, 11 sene Süleyman Hilmi Tunahan merhumun banisi olduğu Kuran kurslarında tekamüle kadar gelmiş biri olmama rağmen ve 63.yaşımda Hac farizasını ifa etmiş bir mühendis olmama rağmen bu düzendekilerle hiç barışık olamadım...Allah C.C affetsin beni...selam ve saygılarımı iletiyorum değerli kardeşim...ALLAH' a emanet olun...
çok doğru söylüyorsunuz ama üstadım ben kalp hastasıyım ve stres bana hiç iyi gelmiyor...Hz. Eyüp ile kıyaslanmayı hiç düşünmedim ama hep diyorum, sabır sabır, iyi de bir yere kadar...o da sağlığınızı bozmaya başladığı noktdır diyorum...selam ve saygılar sunuyorum...girmeyiveririm bu siteye olur biter...Daha önce de m.aktürk isimli bir arkadaş hazmedememişti ama beni Of'lu hiç hazmedemiyecek anladım...söylüyorum ilk okula gitmeden Arapçayı, üniversiteye gitmeden Osmanlıcayı, 11 sene Süleyman Hilmi Tunahan merhumun banisi olduğu Kuran kurslarında tekamüle kadar gelmiş biri olmama rağmen ve 63.yaşımda Hac farizasını ifa etmiş bir mühendis olmama rağmen bu düzendekilerle hiç barışık olamadım...Allah C.C affetsin beni...selam ve saygılarımı iletiyorum değerli kardeşim...ALLAH' a emanet olun...
en güzel geceler diliyorum Kadir Bey...bir konu hakkında bilgilenmek istemiştim, sanırım o mesajımı daha okumadınız...beni mahrum etmeyin öğretin o meseleyi olur mu?selam ve saygılarımla...
Bir alfabe ile bin yıldan fazla hemhâl olmuş bir milletin fertleri olarak bugünkü hâlimiz düşündürücü. Lisanımızdaki karmaşa ise hepsinden daha can alıcı. Temas ettiğimiz her milletin lisanından kendi lisanımıza katkılar alırken elbette kendi lisanımızdan da onlara birşeyler vermişiz. Bugün ise lisanımız bir istilânın mağduru durumundadır. Kurtuluş ümidi ise sadece ve sadece "millî duruş"tadır (Bence). Kutluyorum Ağabey. Muhabbetle selâmlıyorum.
katılmamak mümkün mü sayın hocam. Değer kattınız...iyi ki varsınız. Kadir bilir asil gönlünüze kalbi şükranlarımı, SELAM, SEVGİ VE SAYGILARIMI İLETİYORUM...HŞT
katılmamak mümkün mü sayın hocam. Değer kattınız...iyi ki varsınız. Kadir bilir asil gönlünüze kalbi şükranlarımı, SELAM, SEVGİ VE SAYGILARIMI İLETİYORUM...HŞT
Değerli büyüğüm Türkçeyi savunuyorsunuz şiirinizde Türkçe olmayan sözcük var ki sizi tanımasam takiye yapıyorsunuz diyeceğim ama öyle de değil içi dolu bir eser
Değer kattınız üstadım...iyi ki varsınız...isteğe tabi olduktan sonra mesele değil hocam...ben zaten eski yazı yazıyor ve Osmanlıcayı biliyorum efendim...ben zorlamalara karşıyım...dinimiz bile diyor ki; LA İKRAHE FİD-DİN...DİNDE BİLE ZORLAMA YOKKEN DİLDE NEDEN OLSUN Kİ... Kadir bilir asil gönlünüze kalbi şükranlarımı, SELAM, SEVGİ VE SAYGILARIMI İLETİYORUM...HŞT
Değer kattınız üstadım...iyi ki varsınız...isteğe tabi olduktan sonra mesele değil hocam...ben zaten eski yazı yazıyor ve Osmanlıcayı biliyorum efendim...ben zorlamalara karşıyım...dinimiz bile diyor ki; LA İKRAHE FİD-DİN...DİNDE BİLE ZORLAMA YOKKEN DİLDE NEDEN OLSUN Kİ... Kadir bilir asil gönlünüze kalbi şükranlarımı, SELAM, SEVGİ VE SAYGILARIMI İLETİYORUM...HŞT
Üsdat Aydınlatıcı Işık Tutucu Mükemmel bir eseriniz Okudum.Yüreğinize sağlık Umutsuz olmayalım Ne biz vatanımızdan ne dilimizden nede dinimizden kopmayız kopamayız ALLAH VAR GAM YOK Bu tür tartışmalar Gündemi değiştirmek Aydınları Başaka alanlara götürmek içindir
türkü diyarı tarafından 1/24/2015 4:30:39 PM zamanında düzenlenmiştir.
Baştan söyleyeyim: Bu yazı, hiç zevk almadan yazdığım bir yazı oldu. Çünkü ehline üç-beş satırla anlatılabilecek bir konuyu cahillere ve geri zekâlılara anlatır gibi uzun uzun yazmak çok berbat bişi.
***
Eski yazılı bir metin gördüğünde leş görmüş gibi tiksinenlerle, üzerinde Arap-Fars harflerinin bulunduğu bir kibrit kutusunu kutsal addedenlerin olduğu bir toplumda, Osmanlıca konusu akl-ı selim ile tartışılamaz. Çünkü her iki grup da harflere, yani resimlere ideolojik anlam yüklüyor. Buradan sağlıklı bir sonuç alınmaz.
Gelin size 34 yıldır ekmeğini Osmanlıca’dan kazanan biri olarak konuyu objektif bir şekilde anlatayım.
Teknik Boyut
Osmanlıca, cumhuriyet tarihinde anlatıldığı gibi zor ve kargacık-burgacık falan değildir. Her alfabe sistemi gibi Osmanlı harfleri de birer ses resminden ibarettir ve 28 harf vardır. Pe, çe, je, hemze ve şedde ile beraber 33 harf ve işaretten oluşan bu sistemin diğer dünya harflerinden genel olarak hiç farkı yoktur.
Üniversitelerde, bilgi üretme bilgisi öğretilir; harf, alfabe değil. Bilgi üretmek üzere doktora yapmış birine, ilk okul öğretmeninin yaptığı gibi düz, eğik, kırık çizgiler çizdirerek alfabe öğretir gibi elifba öğrettirmek son derece yanlıştır. İşin bu aşaması en geç lise yıllarında halledilmelidir ve üniversiteye gelip edebiyat, Türkçe, çağdaş Türk lehçeleri, tarih, arşivcilik gibi bölümlerde okuyacak olan öğrenciler, hâlâ elifbâ ile uğraştırılmamalı; Doktora yapmış bir akademisyen de bu tür basit bir işle meşgul edilmemelidir.
Liselerde Osmanlıca öğretimi iki aşamalı olmaldır. Zorunlu olan ilk aşamada harfler öğretilmeli; normal metinler okutulmalıdır. Seçmeli olan ikinci aşamada, bazı gramer kaideleri (terkipler, basit kelime türetmeleri) öğretilmeli; meselâ aksam-ı seb’a boca edilmemelidir.
Yakın Tarihte Osmanlıca Meselesi
Liselerde Osmanlıca öğretilmesi konusunu Attila İlhan’dan 1970’lerde okumuştuk. Hilmi Yavuz, Cemil meriç, Kemal Tahir ve Tahirîler, o yıllarda ve daha sonra hep liselerde Osmanlıca öğretilmesini savundular. Bizler (MHP’liler ve ülkücüler) de destekledik bunları. (Planlanmış bir şekilde olmasa da, 1975’te biz 4 arkadaş Ülkü Bir’de Osmanlıca öğrendik.) O zamanlar “namuslu sol” Osmanlı’ya düşman değildi; MHP’liler de değildi. O yıllarda kemalistler “devrimlere sahip çıkmak” adına Osmanlı ve Osmanlıca düşmanlığı yaparlardı ve bu zihniyet bütün eğitim safhalarında yoğun bir şekilde işlendiğinden, Osmanlıca’dan söz edenler, aforoz edilirdi. Bir mecliste, eski bir mezar taşı bulduğumu söylediğimde, hemen “Hangi dönem?” diye sorana, “Osmanlı dönemi.” demiştim de leş görmüş gibi yüzünü ekşitmişti. Karya, Helen, Hitit falan desem yüzünde güller açacaktı.
Türkiye son 12 yıldan beri gerçekten eksen değiştiriyor. Bir zihniyet değişimi yaşıyoruz. İşte bunlardan birisi de 1 Haziran 1929 gününe kadar kullandığımız harflerin öcü olmadığı konusunun yaygınlık kazanması. Üniversitelerin Türk Dili ve Edebiyatı ve Tarih Bölümlerinde öğretilen Osmanlıca ile, bu bölümlerin yaygınlık kazanması ve başka bölümlerin de açılması münasebetiyle, ilgi kuranların sayısı arttı.
Zıvanadan Çıkmış Tartışmalar
Son Millî Eğitim Şurası’nda, komisyon, Osmanlıca derslerinin liselerde zorunlu olmasını kabul edince kıyamet koptu. Daha, bakanlık kararıyla uygulamaya falan geçildiği yok haa!... Muhalifler ön almak için hemen bastılar yaygarayı.
Uygulamaya geçilir veya geçilmez... Şimdilik o önemli değil. Zaten şu anda Osmanlıca dersi seçmeli olarak veriliyor. Önemli olan, bu tartışmalar bittikten sonra, Osmanlı ile olan olumsuz fikrî ilişkilerin kazancı ne olacak? Biz hâlâ Osmanlı harflerine leş muamelesi mi yapacağız; yoksa, atalarımızın kullandığı bir harf sistemi diyerek normal mi karşılayacağız?
Elbette gönlümüz, bu tartışmanın akl-ı selim ile ve Osmanlı düşmanlığını biraz daha gerileterek bitmesini arzular.
Bakın neler tartışılıyor:
“Efendim, liselerde herkese Osmanlıca öğretmenin ne gereği var”mış?
Herkese İngilizce, Fizik, Kimya, Biyoloji, Matematik, Edebiyat, Tarih, Felsefe, Sosyoloji, Psikoloji, resim, Müzik niye öğretiliyorsa, Osmanlıca da onun için öğretilir. Lisede bu işin temel bilgilerini alan öğrenci, üniversitede epistemolojik seviyede bilgi edinir ve üretir.
Liselerde öğretilen Osmanlıca ile mezar taşları, elyazmaları, tarih vesikaları okunamazmış.
Valla lise Fizik bilgisiyle elektrik santrali kuran da görülmemiştir; uzaya giden de... Lisedeki bilgiler, üniversiteye ön hazırlıktır. Gençler, el yazmalarını, mezar taşlarını okumayı üniversitede öğrenecek. Anahtarı çözen, lisede de okuyabilir.
Osmanlıca öğretmek, Arapça öğretmek demekmiş.
Yani, liselerde Osmanlıca öğretilmesi demek Arapça öğretmek demekmiş. Bu ne demeye gelir biliyor musunuz? Latin harfleri öğretmek demek, latince öğretmek demektir” kadar saçma bir laftır bu. Ama şunu da söyleyeyim, eski yazılı metnin Arapça olduğunu zanneden milyonlar var bu ülkede. Şu okuduğunuz metni Arap harfleriyle yazılabileceğinden habersiz insanlardır onlar.
Arap harflerini öğretmek istiyormuşuz da, ondan destekliyormuşuz.
1 haziran 1929 gününe kadar kullandığımız harfler, Hint, Gürcü, Ermen, Yahudi, Çin, Japon harfleri olsaydı ve bugün bu harflerin öğretilmesi için tartışmalar yapılsaydı, ben bu harflerin öğretilmesini savunurdum.
CHP, Osmanlıca’ya karşı da MHP’lilere noluyor?
MHP’de siyaset yaptığımız yıllarda, biz liselerde Osmanlıca öğretilmesini savunurduk. Yukarda da dediğim gibi, biz 4 arkadaş, Ülkü Bir’de informel bir şekilde Osmanlıca öğrendik. O zamanın MHP’lileri, ülkücüleri Osmanlı’yı ve Osmanlıca öğretimini savunurdu da, şimdinin MHP’lileri niye karşı çıkar, anlamak mümkün değil. Karşı çıkanların içinde fiilen siyaset yapmış; hatta belediye başkan adayı olmuş biri bile var. Zavallılığı görüyor musunuz? Sırf Ak Parti yaptı diye muhalif olup kemalistleşen ve CHP’lşleşen bir MHP var.
(Kemalistler ve CHP’liler, eskiden de aynı şeyi savunuyorlardı, şimdi de. Bu bir karakter muhafazasıdır. Fakat bu MHP’lileri birileri dizayn ediyor galiba ki, eski MHP’den, bizim de propagandasını yaptığımız MHP’den zerrece bir iz kalmamış. Yani MHP karakter değiştirmiş. Asıl ülkücü olarak bizler kalmışız; yeni dizayn edilenler de transformasyon geçirmiş ülkücüler oluyor ve bunlar, bırakın CHP’yi, İşçi Partisiyle bile iş tutuyorlar. (Üzülürüm üzülürüm de, tertemiz, alınları pâk o Anadolu gençlerinin; derviş gibi gençlerin hallerine üzülürüm. Olumsuz olarak yazdıklarım o gençler için değildir.)
Bu dersle ilgili kararı CHP verse CHP’yi, MHP verse MHP’yi alkışlardım. Fakat bu tartışmadan anladım ki, bizim zamanımızın MHP’sinin yerinde yeller esiyor. Rahmetli Türkeş’in kemikleri sızlıyordur mezarında.
Osmanlıca Dersini Kim Versin?
Sırf muhalefet olsun diye “laf ola torba dola muhalefeti” yapanlar, “Osmanlıca derslerini ilahiyatçılara verdirecekleeerrr!.... Bu bir DİL dersidir, DİN dersi değiiiiillll!...İlahiyatçılar değil, Türk Dili ve Edebiyatı mezunları veriiiirrrr!...” diye şamata ediyorlar.
İngilizce dersine tarihçi, El İşi dersine coğrafyacı gelmemiş gibi konuşuyor bunlar da haaa!....
Bir kere, bu dersi ilahiyatçılara falan verdiren yok. Milli Eğitim’de, her dersin karşısında, o dersi kimlerin, hangi tür öğretmenlerin verebileceği yazar. Osmanlıca dersinin karşısına da edebiyat mezunlarının yanı sıra, tarihçiler, ilahiyatçılar gibi bilgiler de yazılmıştır. Olan bundan ibarettir. Yaygaraya gerek yok.
Haaa!... “Fakültede 2 yıl, Osmanlıca okuduk” diye bu dersi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü mezunları vermeye de sulanmasınlar. Osmanlıca dersini zar zor 4 yılda, üstelik DD ile geçen öğrenciler!... O dersleri sizlerin verdiğinizi duyayım; karşı çıkarım.
Bakanlık, Osmanlıca hizmet içi eğitim seminerleri düzenler; meraklıları buraya devam edip lisede öğretecekleri Osmanlıca’yı öğrenirler; sertifika neyim alırlar ve ancak o zaman bu dersleri verirler.
Süheylâ’ya not: “Yazma!... Düşman kazanacaksın!...” dedin ama gene de yazdım. Çünkü bizim gibi insanların dostlarının değil, düşmanlarının çok olması önemlidir Süheylâ...
Okuyucuya not: Sonuna kadar tahammül edip okuduysan, sende iş var arkadaş. Sen cahil ve geri zekalı değilsin demek ki.
Hangi dili öğrenmenin bir millete ne zararı olabilir ki? Ve nasıl bir akla sahip olmak gerekir ki at sırtında, kefeni cebinde imanı yüreğinde fetihler yapan bir ecdadın kazandığı topraklar üzerinde sefa süreceksin ve ona küfredeceksin dahası bu sana ne kazandırır. Lütfen bu yorumuma kimse cevap yazmasın ben bu durumu bir düşüneyim hele. Herhalde benim görmediğim ve algılayamadığım bir durum var. olmaz ise zekamı bir tartarım. Hatta şimdi den düşünmeye başladım: Bütün dünya ingilizce öğreniyor ama kimse ingiliz olmuyor. "İnadına soyunun ve sokakta gezin" diyen bir güruhun yanında mı olsam, yoksa Çanakkale de aç susuz bir üzüm hoşafı ile öğün geçiştiren, karnı aç şehit olan, Sarıkamış dağlarında yazlık elbise ile bu topraklar için donan ve kanı karşılığı bize bu toprakları miras bırakan o yiğitlerin kültürüne, kullandığı dile mi küfretsem, bilinçli bir şekilde cumhuriyetle ve Mustafa kemalle (Mustafa kemal de bir Osmanlı subayı idi) Osmanlının arasında ki irtibatı kesmeye çalışan sinsi hainlerin kapanına mı düşsem. Haaaa ben olayı çözdüm: Biz, bizden gibi görünen, adı Ahmet Mehmet olan ama aslında Bizans artığı soysuzların oyununa geliyoruz galiba. Ama üzüldüğüm, bu Türkoğlu Türklere ne oluyor, ve neden Allah'ın verdiği aklı değilde soysuzların verdiği aklı kullanıyorlar.
Ha birde Konu ile yüzeysel bir bağlantısı yok ama derinden bakanlar için bir dip not düşeyim: Geçmişte Bizim müfredatımızı hazırlayan dönmeler araplar pistir (Peygamberimizde bir araptı) Türkleri arkadan vurdular yalanı ile bizi Osmanlının bıraktığı coğrafyanın halklarına düşman eder ken o coğrafyadaki halkların müfredatını hazırlayan bizdeki dönmelerin üst akıl hocalarıda o araplara da Türkler barbardır size asimilasyon uyguladı, atalarınıza zulmetti yalanları ile iki halkın arasındaki bağı koparırken kendisi bütün şirketleri ile, misyonerleri ile savunmasız ve başsız kalan coğrafyanın kaynaklarını çöküp, sömürerek kendi çocuklarının karnını doyurdu... Bizi ise Anadolu topraklarına hapsederek küçük düşünmeye zorlamışlardır.
Bir bakkalı batan bir esnafa iki bakkal versen kendini zengin sayar ve havalara uçar, o kadarını kafi görür, ama bir şirketi batan adama on tane bakkal bahşetseniz kafi gelmez ve tekrar büyük olmanın ve eski halinin hayalini kurar, eski zenginliğinin altındaki her varlık onun için fakirliktir. Eeee!!! gençliğimizi, Atatürkün kurduğu bu cumhuriyetin çocuklarını siz büyük bir imparatorluğun, kutlu ve kudretli bir devletin torunlarısınız diyerek yüksek ideallerle büyütmenin kime zararı olabilir ki? olsa olsa Bizans dönmelerinin, batılı emperyalistlerin, yahudilerin, bize Çanakkale de saldıranların, taşnakçıların, mavri miracıların eee bu bizim Türklere ne oluyor peki? MHP lileri hele hiç saymıyorum. Ben anladım ya siz???????? Sizde anladınız da meşrebinize dokundu sanırım.
Not: Halil hocam bu yazdıklarım geneldir sizi hedef almıyorum sizin şiirlerinizi severek okuyan biriyim. Siz şöyle kenarda durun, yazdıklarımdan siz değil bu ülkenin kaymağını yiyip, bu topraklarda Türkleri harami gören ve bu milleti tarihine düşman etmeye çalışan, boğazda yalılarda Türkleri geldikleri yerlere geri göndermenin planlarını yapan ve Türk elbisesi ile dolaşan ama gerçekte dönme deyyus olanlar alınsın sizler de lütfen bu dalkavukların oyununa gelmeyin.
Merak etmeyin Halik Bey, hayatımda hiç MHP'li ve Ülkücü olmadım. Sizinle ne Milliyetçilik ne din adına aynı düşünmüyoruz şüphesiz. Zaten böyle bir zorunluluğumuz da yok. Benim inandığım Yaratıcı dileseydi hepimizi gerek şeklen gerekse düşünce bazında aynı yaratabilirdi elbette. O böyle tercih etmişse mutlaka bir hikmeti vardır diye düşünüyorum.
Sadece sitemde sizin adınızı göremedim. Lütfedip eğer link verirseniz memnuniyetle silerim.
Zatı alinizi burada resiminizden ve nadiren yazdığınız yorumunuzdan tanıyordum...Sakın ülkücü ve MHP li olduğunuzu söylemeyin...O güzellikte döneklik yoktur...Bendeniz, 6 yaşında Kur'an ı Kerimi okumuş hatmetmiş, mühendislik tahsilim sırasında da Irak konsolosluğunun eski yazı kurslarından icazet almış, farsçayı ilk gençliğimde pişirmiş biriyim...Asla Osmanlı düşmanı olmadım ve Osmanlı'yla daima dedelerim olması hasebiyle gurur duydum...Ama hemşehrim ve köylüm olan Mustafa Kemal'in yine hemşehrim olan Kazım Karabekir'in ve cennet mekan silah arkadaşları sayesinde keferenin ağzından alınan Türkiye'min ve TÜRKİYE CUMHURİYETİ' nin asla ve kat'a hasmı ya da düşmanı olmak aklımın en ücra köşesinden bile geçmemiştir açıklamak istedim...TC yi yıpratmak pahasına ortaya atılan Osmanlıcalığı da Selçukluculuğu da kabul etmiyorum...sadece TÜRK olmaktan ve TÜRKİYE CUMHURİYETİNİN bir ferdi olmaktan gurur duyduğumu ve de mutlu olduğumu belirtmek istedim...bir istirhamım da, sitenizden nasıl çıkıldığını bilmiyorum, tüm sayfalarımı silme hakkını size veriyor ve beni sitenizden azletmenizi de hassaten rica ediyorum...selamlarımla...
Hangi dili öğrenmenin bir millete ne zararı olabilir ki? Ve nasıl bir akla sahip olmak gerekir ki at sırtında, kefeni cebinde imanı yüreğinde fetihler yapan bir ecdadın kazandığı topraklar üzerinde sefa süreceksin ve ona küfredeceksin dahası bu sana ne kazandırır. Lütfen bu yorumuma kimse cevap yazmasın ben bu durumu bir düşüneyim hele. Herhalde benim görmediğim ve algılayamadığım bir durum var. olmaz ise zekamı bir tartarım. Hatta şimdi den düşünmeye başladım: Bütün dünya ingilizce öğreniyor ama kimse ingiliz olmuyor. "İnadına soyunun ve sokakta gezin" diyen bir güruhun yanında mı olsam, yoksa Çanakkale de aç susuz bir üzüm hoşafı ile öğün geçiştiren, karnı aç şehit olan, Sarıkamış dağlarında yazlık elbise ile bu topraklar için donan ve kanı karşılığı bize bu toprakları miras bırakan o yiğitlerin kültürüne, kullandığı dile mi küfretsem, bilinçli bir şekilde cumhuriyetle ve Mustafa kemalle (Mustafa kemal de bir Osmanlı subayı idi) Osmanlının arasında ki irtibatı kesmeye çalışan sinsi hainlerin kapanına mı düşsem. Haaaa ben olayı çözdüm: Biz, bizden gibi görünen, adı Ahmet Mehmet olan ama aslında Bizans artığı soysuzların oyununa geliyoruz galiba. Ama üzüldüğüm, bu Türkoğlu Türklere ne oluyor, ve neden Allah'ın verdiği aklı değilde soysuzların verdiği aklı kullanıyorlar.
Ha birde Konu ile yüzeysel bir bağlantısı yok ama derinden bakanlar için bir dip not düşeyim: Geçmişte Bizim müfredatımızı hazırlayan dönmeler araplar pistir (Peygamberimizde bir araptı) Türkleri arkadan vurdular yalanı ile bizi Osmanlının bıraktığı coğrafyanın halklarına düşman eder ken o coğrafyadaki halkların müfredatını hazırlayan bizdeki dönmelerin üst akıl hocalarıda o araplara da Türkler barbardır size asimilasyon uyguladı, atalarınıza zulmetti yalanları ile iki halkın arasındaki bağı koparırken kendisi bütün şirketleri ile, misyonerleri ile savunmasız ve başsız kalan coğrafyanın kaynaklarını çöküp, sömürerek kendi çocuklarının karnını doyurdu... Bizi ise Anadolu topraklarına hapsederek küçük düşünmeye zorlamışlardır.
Bir bakkalı batan bir esnafa iki bakkal versen kendini zengin sayar ve havalara uçar, o kadarını kafi görür, ama bir şirketi batan adama on tane bakkal bahşetseniz kafi gelmez ve tekrar büyük olmanın ve eski halinin hayalini kurar, eski zenginliğinin altındaki her varlık onun için fakirliktir. Eeee!!! gençliğimizi, Atatürkün kurduğu bu cumhuriyetin çocuklarını siz büyük bir imparatorluğun, kutlu ve kudretli bir devletin torunlarısınız diyerek yüksek ideallerle büyütmenin kime zararı olabilir ki? olsa olsa Bizans dönmelerinin, batılı emperyalistlerin, yahudilerin, bize Çanakkale de saldıranların, taşnakçıların, mavri miracıların eee bu bizim Türklere ne oluyor peki? MHP lileri hele hiç saymıyorum. Ben anladım ya siz???????? Sizde anladınız da meşrebinize dokundu sanırım.
Not: Halil hocam bu yazdıklarım geneldir sizi hedef almıyorum sizin şiirlerinizi severek okuyan biriyim. Siz şöyle kenarda durun, yazdıklarımdan siz değil bu ülkenin kaymağını yiyip, bu topraklarda Türkleri harami gören ve bu milleti tarihine düşman etmeye çalışan, boğazda yalılarda Türkleri geldikleri yerlere geri göndermenin planlarını yapan ve Türk elbisesi ile dolaşan ama gerçekte dönme deyyus olanlar alınsın sizler de lütfen bu dalkavukların oyununa gelmeyin.
Merak etmeyin Halik Bey, hayatımda hiç MHP'li ve Ülkücü olmadım. Sizinle ne Milliyetçilik ne din adına aynı düşünmüyoruz şüphesiz. Zaten böyle bir zorunluluğumuz da yok. Benim inandığım Yaratıcı dileseydi hepimizi gerek şeklen gerekse düşünce bazında aynı yaratabilirdi elbette. O böyle tercih etmişse mutlaka bir hikmeti vardır diye düşünüyorum.
Sadece sitemde sizin adınızı göremedim. Lütfedip eğer link verirseniz memnuniyetle silerim.
Zatı alinizi burada resiminizden ve nadiren yazdığınız yorumunuzdan tanıyordum...Sakın ülkücü ve MHP li olduğunuzu söylemeyin...O güzellikte döneklik yoktur...Bendeniz, 6 yaşında Kur'an ı Kerimi okumuş hatmetmiş, mühendislik tahsilim sırasında da Irak konsolosluğunun eski yazı kurslarından icazet almış, farsçayı ilk gençliğimde pişirmiş biriyim...Asla Osmanlı düşmanı olmadım ve Osmanlı'yla daima dedelerim olması hasebiyle gurur duydum...Ama hemşehrim ve köylüm olan Mustafa Kemal'in yine hemşehrim olan Kazım Karabekir'in ve cennet mekan silah arkadaşları sayesinde keferenin ağzından alınan Türkiye'min ve TÜRKİYE CUMHURİYETİ' nin asla ve kat'a hasmı ya da düşmanı olmak aklımın en ücra köşesinden bile geçmemiştir açıklamak istedim...TC yi yıpratmak pahasına ortaya atılan Osmanlıcalığı da Selçukluculuğu da kabul etmiyorum...sadece TÜRK olmaktan ve TÜRKİYE CUMHURİYETİNİN bir ferdi olmaktan gurur duyduğumu ve de mutlu olduğumu belirtmek istedim...bir istirhamım da, sitenizden nasıl çıkıldığını bilmiyorum, tüm sayfalarımı silme hakkını size veriyor ve beni sitenizden azletmenizi de hassaten rica ediyorum...selamlarımla...
Şairliğini, bir anlık bir kenara koyarak şunu söylemeliyim ki; Halil Şâkir Taşçıoğlu, bir Türk bilimcidir...
Millî duygularımızın önderidir...
Aile hayâtının önemini açıklarken, önce kendi hayâtından örnekler verir...
Okumayanlara bir tavsiyem olsun: Halil Şâkir Taşçıoğlu'nun şiirlerinden önce, sitemizde yayınlamış yazılarını okuyunuz...
O yazılar ki, Şairin kimliğinden birer ipek ipliklerdir... örgüsü Size kalmış.
Üstâdıma, bu eserinde verdiği emeği için bir daha minnet duyuyorum...
Bugün bir kilo hamsi alırken, konuşa- konuşa Karaman’a kadar geldik: Tâ, Fâtih dönemine kadar indik... Meğer, asıl kökleri Karaman'dan göç etmişler.
Bütün açıklığı ile kendi cibilliyetini bilen bir balık satıcısı olduğu ve Aile fertlerinden en az 10 kişiyi yakînen tanıdığımı bildirdim. Emiroğlu, Emirzeoğlu, Emral, (Kolcu Hasan), Emir, ...
Hürmetle Selâmladım...
kadiryeter Kadir Yeter. 24 OCAK 2015 Kavakmeydan Mahallesi. TRABZON.
tp://edebiyatdefteri.com/siir/895783/kulturumuzun-hali--- Halil Şakir TAŞÇIOĞLU (halilşakir) -1
üstadım biliyorsunuz bu bilgisayarla aram pek hoş değil...sizin bu konuda hayli bilgi sahibi olduğunuzu biliyorum...bana yardımcı olmanızı rica edecektim efendim...BU SİTEDEN NASIL KESİN ÇIKIŞ YAPABİLECEĞİMİ, MÜMKÜNSE MEVCUT TÜM MATERYALLERİMİ DE SİLMEK VE ARTIK BU MAHALLEDE GEZMEMEK KAYDIYLA ÇIKABİLİRİM...n'olur bana yardımcı olun...selamlar...
sanırım siz o fotoğrafın negatifine arapları hakir görmek için sayın cumhurreisin dediği gibi ARAP demiyordunuz...tıpkı bizim kapkara köpekleri ARAP ARAP diyerek çağırırken Arabın etnisitesini hiç mi hiç düşünmediğimiz gibi...Ama milleti cahil görenler bu materyallerle oylarına oy kattılar üstadım...cahillik baştan kokarmış...selam ve saygılar sunuyorum...
Kadir Bey, Her şeyin en iyisini ve en doğrusunu bilen yüce ALLAH...çarpık fikirlileri de ıslah edecek O dur...Bir söz vardır hani, bari dinime söğen müslüman olsa diye...Ben Allah'a havale ediyorum...Sizden Allah razı olsun...hakkınızı helal ediniz...selam ve saygılar sunuyorum...
üstadım biliyorsunuz bu bilgisayarla aram pek hoş değil...sizin bu konuda hayli bilgi sahibi olduğunuzu biliyorum...bana yardımcı olmanızı rica edecektim efendim...BU SİTEDEN NASIL KESİN ÇIKIŞ YAPABİLECEĞİMİ, MÜMKÜNSE MEVCUT TÜM MATERYALLERİMİ DE SİLMEK VE ARTIK BU MAHALLEDE GEZMEMEK KAYDIYLA ÇIKABİLİRİM...n'olur bana yardımcı olun...selamlar...
sanırım siz o fotoğrafın negatifine arapları hakir görmek için sayın cumhurreisin dediği gibi ARAP demiyordunuz...tıpkı bizim kapkara köpekleri ARAP ARAP diyerek çağırırken Arabın etnisitesini hiç mi hiç düşünmediğimiz gibi...Ama milleti cahil görenler bu materyallerle oylarına oy kattılar üstadım...cahillik baştan kokarmış...selam ve saygılar sunuyorum...
Kadir Bey, Her şeyin en iyisini ve en doğrusunu bilen yüce ALLAH...çarpık fikirlileri de ıslah edecek O dur...Bir söz vardır hani, bari dinime söğen müslüman olsa diye...Ben Allah'a havale ediyorum...Sizden Allah razı olsun...hakkınızı helal ediniz...selam ve saygılar sunuyorum...
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.