2
Yorum
7
Beğeni
0,0
Puan
1498
Okunma
ikide bir başını suya
martıların kayalarla dostluğu
kanadını büküp aceleyle
ne kedi biliyor
nede ağaç geçtiğini o günün
daha bir derin sesi var rüzgarın
ani bir tekrar gibi
kendi içinde dalgalanan
pencerelerle sarmaş dolaş
konuşkan iki siyah nota
tenin yalnızlığını okşuyor
dalın cama değdiği seans
rastlantıya hasret bulut değil
bir dilek uzantısı
uyanıp yeni sayfalar açmak isteyen
üstümüzde balkondan balkona ip
aşağı doğru çocuk sesleri
boyalı evin kırmızı kapısından girip
merdiven heyecanıyla mutluluğu arayan
o tıkırtı
kim bilir kimin
görünmez oldular
bahar saadeti değil
uzun gülüşlerini yere savuran
bir boşluk iniltisi çiseliyor
ne kadar üzülürse üzülsün
beyaz olacak kardan adamın kalbi.