3
Yorum
10
Beğeni
5,0
Puan
1337
Okunma
KIŞ
Kış düştüğünde üşürdü aşk
Önce pencereden yağmur yağardı
Camlara yaklaşmış bakışlar ıslanırdı
Nemli perdeler karanlık sokaklar…
Sen en gölgeli yerlerden geçerdin
Çorapsız ıslanırdı ayaklarım
Düşerdi peşine aklım ve adımlarım
Vakitsiz takvimsiz ve en uykusuzluğum eşelerken yastığımı
Sabah ezanları kelepçe takar şu şafak vakti
Ben gidemem diyemem
Fincanda upuzun yol…
Kurşunsuz vurulur her yorgun yıldız
Bu yüzden her düşen rahat uyur toprakta
Buğday taneli iki dua
Gece çiselenir
Karakalem bir resmin sesi
Kuyularda aşk
Ay’da deli bir melodi
Ben saçlarını okşamışım bir günahın azabında…
Terlemiş camlar
Buz tutmuş her şey
İçeride zaman
Yastıkta kokun
Nevresimler kelebek mevsimsiz
“Ha desem uçacak tüm kalanlar…”
Ay saplanmış bir kere
Ve ben Ankara’da donmuşum
İçimde sonbahar kokulu dokunuşlar
Bornozun
Geceliğin
Yemek sonrası kalan çatalın
Masamda ölen resmin....
Sen gitmişsin kayıp kimliğim
Tutanaksız vurulmuşuz
Bir dolunay dolarken şu kente
Terinden kalma kokular götürür beni her yere…
Bir şiir düşer
Yağmur düşer titreyen yola
Örselenir ne varsa
Nehir kenarı bu suskunluk
Ah köpük köpük sen
Şimdilik git sen
Arkanda bulutum ben…
Göğsümde resmin sırtımda dövmeli anılar az yapışıktık işte akarken anılar…
5.0
100% (9)