3
Yorum
10
Beğeni
5,0
Puan
1380
Okunma

Beynin çığlıklarını dil dile getitemezken
Kulağa değsen ezan sesiyle
La ilahe inallah
Manevi huzura ermenin en güzel hali
Rotasını kaybetmiş tek kişilik gemi misali
Ne hırçın dalgaların acıması nede suyun azizliği olur
Ölüm kol gezerken sığ sularda
Kıyılar feryat figan içinde haykırır gel diye
Uçurumun kıyısında dururken fırtınanın savunmasını beklemek
Dibi bulup bulmamak arasındaki ince çizgi
Hayat her dakika ömrü çalıyor
Direnmek dirayetli olmak
Beynin insana oynadığı küçük ama devasal oyunlarla
Geri adım atabilmek
İleri gitmek ölüme kısa yoldan
Geri adım atmak hayata dönüş
Lakin beyin oyunlarına yeniden katılmak
Sil baştan yapma şansı yokken
Oysa hayatın sonunda saklı bir kaç parça bez ve bir kaç avuç toprak
Belkide onlar dahi nasip olmaz insana
Her şeye rağmen nefes almak ve nefesi verene şükür çekmek
Onun dilediği kadar yaşamak yada yaşamamak
Belirli belirsiz karanlıkların kol kanat açması
Beyin oyunlarının bitmek tükenmek bilmeyen istekleri
Ahu zar olur
Papatya çiçekleri solmaya başlar avuçlarının içinde
Mor menekşeler boynu bükük kalır
Yürek sıkıştırılmış prese çekilmiş kadar küçülür
Ve hiç umulmadık bir anda
Kulakları yıttarcasına bir nara
Yer gök dinledi ve duydu
Yürek yangınının dile dilden dudağa
Güneşin doğuşu ısıtır her beşe’r yi
Batarkende el sallar gibi
Belkide yarın doğmam der gibi
Yada yarın doğduğumda batışımı görenler doğuşumu görmeyecek der gibi
Aynalar ey aynalar yalanı dolanı hatta iki yüzlülüğü kabul etmeyen aynalar
Insan hayatı içindeki tek gerçek
Gerçek ve yalan yüzlerin deşifre merkezi
Sana baktıkça akan giden heba olan zamanlarımı yad ediyorum
Çocuktum büyüdüm değiştim
Sen halen aynısın
Kibrit kutusuna saklanmış hayatlar
Bir anlık alevin yok etmesi yada var etmesi
Her ikisinde zaman alev ve hüzün gizli
Şah iken şahnaz olmak
Haklıyken haksızlığa düşmek
Beyin oyunlarının kumandası özünde değilse
Eyvah eyvah ki ne eyvah
Sessizliği boğmak akan zamana tekme atmak isterken
Ötekileşmeden ötekileştirilmeden
Doğan güneşe insan ırkına ihanet etmeden
Ruh bedeni terk etmeden
Hak ve doğru yoldan ayrılmadan
Bir avuç toprağa emanet edilmeden
Sırat köprüsünden geçmeden
Arş’ı âlemi yaradan ALLAH’a şükür çekmek nasip olsun dilime...
Aynalar ortadan çatladı parçalar dağıldı etrafa
Boynu bükük kaldı benliğim
Hüzün diz çöktürsede başı dik durmaya çabalamak
Ay karanlığa hakim oldu geçen müjdeli haber vermedi
Devşirdi gözlerini benden
Güneş battı ruhum gök yüzüne
Bedenim toprağa emanet edildi
Gözlerimde bir damla yaş ile
5.0
100% (11)