4
Yorum
12
Beğeni
5,0
Puan
2202
Okunma
Yalçın bir kaya gibi inat yontuldukça çakmak çakar ruhum
Göçebeyim bu alemde ne tadım kaldı ne de tuzum
Sırça bir camın gölgesiyim
Dilimde orman gülünün tadı
Ruhumda öbek öbek uçuşmakta puhu kuşu
Yılgın senelerim avucumda kül
Göçebeyim bu alemde heybemde eylül
Zembereği kırıldı zamanın
Seneler söküldü etek ucumdan
Ve ben savruldum hayat dalından
Şiirlere gizlendim işte bu benim öyküm
Ardından yüksük taktı acılar iğde dalı gönlüme
Ve ucu yanık çemberin tam ortasında bir avuç külüm
Tuzsuz deli bekir çaresizliğime gülsem sen gibi
Kavgam kendimle dilimde isyan
Çekip gitsem mi yada yansam mı çaresizliğimin gölgesinde
Göçebeyim bu alemde ne tadım kaldı ne de tuzum
Sırça bir camın gölgesiyim
Dilimde orman gülünün tadı
Ömrüm zemheri mayısında
Gönlümü kara kış öptüğünden beri
Hayat orman gülü çekici ve gizemli
Baharın kayıp gülleri açmakta
Gülüşüme hüzün yaslanmakta ecel gibi
Ne sen beni anlayabildin ey can
Nede ben seni anladım
Al köyün senin olsun çekip gideceğim buralardan
Varsın hüzün değsin gönlüme
Bir sevda ki orman gülü tadında
Aşk gibi zehir tutku gibi çekici sen gibi gizemli
İşte o yüzden yaprak döktü ömrüm
mahmudiye düzkaya
5.0
100% (10)