Şu deli deli akan su yeşili Her gece acılarla yıkanan bakış Yüreği ağzında çocuğunu bekleyen ana gibi Pencere pervazlarında dert sahibi Şiire sığmayan uçurumlar gibi Bu sabah İzmir gibi Korkunç ve güzel ağlıyorsun Diyorum
Her damlada kırılan bir cam sesi Gövdemde çınlayan rüzgar Siren sesleri arasında koşan Çıplak çocukların nefesi On yedi yaşım gibi Ne ateş sönüyor Ne su buharlaşıyor Bu nasıl yağmur Diyor
Şimdi ovuşturarak ayazı gözlerinde Sırılsıklam saatleri vura vura Dudağında gül ile gelsen diyorum Çocuk cesetleri gibi sessiz Yıldız yanığı ellerinle Bir yarayı dağlar gibi Çıkarıp gülü/versen Diyorum
keşke sağanak sağanak yağsam içine Gün dönmeden düşlerinde Bin renkli alaimisema olsam Ay yüzüm düşse yanağına Kararınca sular gözlerinde Kıskanç bir yakamoz olsam Diyor
Diyorum ki ; Kıyamam sana düş/eşim Çünkü her şair gerilladır biraz Ateşten kelimelerle dağlara vurulur Bir gerilla aşık olunca Kurşunun hedefi sevgili olur “Zaten yok bir kadın, ismi ağlıyor. İzmir’e yağmur yağıyor.Kimsenin haberi yok..”
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Diyorum ki ; Kıyamam sana düş/eşim Çünkü her şair gerilladır biraz Ateşten kelimelerle dağlara vurulur Bir gerilla aşık olunca Kurşunun hedefi sevgili olur
Sevgili Şahan Hocam,
Kurşunun ikinci hedefi de okuyan olur.
Mısralar on ikiden vurdu kalbimizi
Çok özlemiş defter dostlarınız sizi,
Uzunca bir süredir ben de yoktum döndüğümde güzel şiirleriniz selamladı.
Yok hocam,bülbüle sormalı gülü yıllarca aşkı biz bülbülden dinledik zira acısı abartılamayacak kadar kutsaldı…mecnun o kadar sevmeseydi leylayı yaralarmıydı bizi bu kadar kavuşamayışları…o yüzden gülü bülbüle sormalı leylayıda mecnuna çileyi yalnız çeken bilir…
Şu deli deli akan su yeşili Her gece acılarla yıkanan bakış Yüreği ağzında çocuğunu bekleyen ana gibi Pencere pervazlarında dert sahibi Şiire sığmayan uçurumlar gibi Bu sabah İzmir gibi Korkunç ve güzel ağlıyorsun Diyorum
Her insanın masalını gömdüğü bir şehri vardır hocam..senin ki belki izmir benim ki belki ankara öbürünün kü belki eski bir şehir…aynı sokakta ayrı hayatlara yürüyen bir yığın insan var hangi kapı hangi hayata açılıyor sadece o anahtara sahip olan bilir…güzel ağlar izmir bulutu sen olursan yada güzeldir ankara’nın kar yağışı masumluğunu giyinmişsen…hiçbir uçurum şiire sığmaz hocam daha derindir şiirin kuyuları daha korkuçtur…
Her damlada kırılan bir cam sesi Gövdemde çınlayan rüzgar Siren sesleri arasında koşan Çıplak çocukların nefesi On yedi yaşım gibi Ne ateş sönüyor Ne su buharlaşıyor Bu nasıl yağmur Diyor
Ateş çemberinde gülümseyen bir çocuk,siren sesleri arasından elinde çiçekle koşa gelen bir genç…yada birileri meydanlarda nutuk atarken şiirleriyle insanları döven koca yürekli bir adam…masallara inanmayanlar göremezler suyun ateşi söndürmediğini yada yağmurun yeşili değil insanı büyüttüğünü…
Şimdi ovuşturarak ayazı gözlerinde Sırılsıklam saatleri vura vura Dudağında gül ile gelsen diyorum Çocuk cesetleri gibi sessiz Yıldız yanığı ellerinle Bir yarayı dağlar gibi Çıkarıp gülü/versen Diyorum
Çocuk cesetken bile güzeldir hocam mis gibi kokar dudağındaki gül yanağındaki menekşe…yarasını kendi yarana sürsen iyileşirsin…ellerini tutsan bi daha üşümezsin.ahh ya o gözleri çakmak çakmaktır bütün dünyanı aydınlatmaya yeter.herkes sevmeli bir çocuğu hocam sevmeli ki yüreği nefes alsın…
keşke sağanak sağanak yağsam içine Gün dönmeden düşlerinde Bin renkli alaimisema olsam Ay yüzüm düşse yanağına Kararınca sular gözlerinde Kıskanç bir yakamoz olsam Diyor
eyy aşk sen güzel şeysin ya..sen ne umutlu şeysin.insana gökyüzünü sunup en derin kuyulara hapsedensin.bütün renklerin güzelliğini öğretip sadece siyaha mahkum edensin..sonradan öğreniyor insan gerçek aşkın acıyla beslendiğini güzelleştiğini…ne diyelim hocam acımıza şükür…
Diyorum ki ; Kıyamam sana düş/eşim Çünkü her şair gerilladır biraz Ateşten kelimelerle dağlara vurulur Bir gerilla aşık olunca Kurşunun hedefi sevgili olur
“Zaten yok bir kadın, ismi ağlıyor. İzmir’e yağmur yağıyor.Kimsenin haberi yok..”
Şair gerilladır biraz…her şair ölümlü her şiir ölümsüzdür hocam…hiç kimse bilmez şairin hangi dizeleri yazarken öldüğünü…kaleminden bile kıskandığı zaten yok bir kadını unutmak için içinde ne mezarlar kazdığını kimse bilmez…o yüzden kimsenin haberi olmaz yağmurda yüreği tutuşan çocuklardan…
Şiirlerinize yolculuk etmeyi her zaman sevdim hocam…özlemişim o tadı..iyi ki o yüreğe sahipsiniz ve iyi ki ben sizi tanıdım…
EzHeR tarafından 12/29/2014 6:40:36 PM zamanında düzenlenmiştir.
çok uzunca bir süre sonra siz dostlarla defterde yeniden şiirin altında buluşmak ne güzel..okuyan paylaşan tüm şiir dostlarına izmirden sevgi saygı ve en kalbi muhabbetlerimi gönderiyorum
Diyorum ki ; Kıyamam sana düş/eşim Çünkü her şair gerilladır biraz Ateşten kelimelerle dağlara vurulur Bir gerilla aşık olunca Kurşunun hedefi sevgili olur
“Zaten yok bir kadın, ismi ağlıyor. İzmir’e yağmur yağıyor.Kimsenin haberi yok..”
Ben hiç böyle bir giriş okumamıştım daha önce! Yıllardır bilir, okurum sizi; uzun zaman sonra böylesi bir şâheserle dönüş yapmak her şaire nasip olmaz.
Düş / eş' in eşliğinde kendiyle lirizmin doruklarında düşlere seyrü sefer eyledik ... Başlığı bile başlıbaşına şiirdi .Düş /eşi aynı zamanda cinaslı olarak da düşünülebilir Tavla oyununda kullanılan düşeşe de bir gönderme yapılmış.Zengin anlamlı bir çağrışım sunmuş okuruna sayın şair. Şiirin alt fondan gelen sesi deli akan nehirden, kırılan cam parçalardan, sağanak yağmurun tınısından, kurşunun sesinden beslenmiş ...Yansımalı olarak kelimenin kendi anlamından öte çağrışımsal etkisi büyük olan bir eser..Ve tabi düş eşinin bunca şiddetli, yüksek sesinde finalde bir ses daha vardı ki düşün kırık sesi...
İmgenin o sonsuz ucu bucağı görünmez evriminde aşkın, özlemin, hayal kırıklıklarının, acının muhasebesini çıkarmış şiir derin çok derin bir duyuşun avuçlarına sarılarak.Ne diyebilirim ki.Her zaman ki gibi etkileyici çok güzel bir eser okudum.
Var olsun değerli gönül emeğiniz.Selam ve saygılarımla yüreğinize.
değerli şairim..anlaşılmaya çalışmak anlaşılmak ve sesime değer verip zaman ayırmanız beni çok mutlu etti..düşün kırık sesini duyduğunuz içinde selam saygı sevgi ve muhabbetlerimle
değerli şairim..anlaşılmaya çalışmak anlaşılmak ve sesime değer verip zaman ayırmanız beni çok mutlu etti..düşün kırık sesini duyduğunuz içinde selam saygı sevgi ve muhabbetlerimle
Ne güzel bir dönüş olmuş.Yokluğunuz defter ve okurlar için büyük kayıpmış şair. Şahsım adına buralarda böylesi şiir ve yorumları özlüyorum. Diyorum ki; nicelerine...:) Selam ve saygılarımla...
Her damlada kırılan bir cam sesi Gövdemde çınlayan rüzgar Siren sesleri arasında koşan Çıplak çocukların nefesi On yedi yaşım gibi Ne ateş sönüyor Ne su buharlaşıyor Bu nasıl yağmur Diyor
Siz hiç unutulur musunuz hocam.Bunca aradan sonra sizi tekrar aramızda görmekle mutlu olduk.
Gönül sesinizi büyük bir hazla dinledim.İçeriği ve yorumu da harika.Kutluyorum efendim.
Sesiniz ilhamınız ve kaleminiz daim olsun.Selam saygılar.
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.