Hayalden ibaret suya çizilmiş silüet
Varla yok arası yoka daha yakın
Aklımın bana oynadığı güzel bir oyun
Gönül perdemde epeydir sergilenen
Asırlar dahi geçse üzerinden
İlk gün yanan ateş gibi harlı ve ıpışıl
Gökteki güneş kadar kızıl
Olacaksın sen ey her daim beklenen

Bir yanım akrep kıskacı diğer yanım uçurum
Renk cümbüşüne feda edilmiş resimleri andırıyor ruhum
Karla karışık yağmur gibi
Ne tam kar ne büsbütün yağmur
Dökülüyorum soğuk kaldırımlara sulusepken
Göz pınarlarımda biriken çiğ damlası oluyorsun
Kalp sızısından bir adım ötedeki
Sen ey her daim beklenen

Sensizlik avuçlarca doluyorken göğsümün kafesine
Beynimi kemiren his kalbimi de yokluyor
Sanrılar bağladıkça fikrimi göbeğinden
O kızıl saçlarında esaretim büyüyor
Hayalin bahçesinde dinlenmiyor bilincim
Gözlerince uzayıp kalbince atıyorum
Gölgeni can bilmişim bu hayal ikliminde
Adımlarınca yürür nefesini dinlerim
Ola ki bir söz düşer tılsımlı hazinenden
Ömrüm sönünceye dek onunla eğlenirim
Gecelerimi bir birine düğümleyen sevgilim
Seni bu kötürüm yürekte berk tutabilmek için
Ruhuma işliyorum altından ve gümüşten
Seneler düşse de zamanın ak göğsünden
Geleceksin ülkeme baharın renkleriyle
Sen ey her daim beklenen