gidiyorum işte
olmaz olası senden nasıl kurtulacağımı bilmeden ve seni
bunca yıl misafir ettiğim kalbimden
nasıl kapı dışarı bırakacağımın hesabını veremeden
teri kurumamış emeklerimi sana
ve gölgeni koluma takarak
gidiyorum işte



dilimdeki bedduaları kaldırımlara dizerek
ve her yıldız kayışında
seni gözlerimden uçurumlara iterek gidiyorum


unutulmuşluğun keyfini süreceğim şimdi...

seninle bir sigara efkarında yanmadan...
Yada küçük bir sahil kasabasında kaybolmadan ...
gözlerinin rengini,bu şehrin denizlerinde bulmadan..
seni sevmelere dalıp dalıp esirin olmadan gidiyorum şimdi


Gidiyorum işte..



Artık sadece
yaşadığım diğer dünlerden hiçbir farkı olmadan geçen
birgünün adısın beynimde...

"bir gün iki kere yaşanmaz biliyorsun"
yarınlarda seni hatırlayarak hergün ölmektense
Bu gün...


Şimdi gidiyorum işte...

kör olası yalnızlığımla başbaşa..
Biraz öfke ve kırgınlıklarımı biriktirdim sana.


Evet !
tek başıma ...
ama yürekliyim hala bu savaşta...

Bir zamanlar gönül bahçeme ellerimle ektiğim
o zehirli sarmaşıklarını sökerken avuçlarım kanıyor da ;
Sesimi bile çıkartmıyorum,inadına...


Seni hergün içimde temizlemek
Yüreğimi senden arındırmak ne kadar zor olacak biliyorum.
Ama yinede durmuyorum işte.
gidiyorum...

biliyormusun ayrılığın adı bile hazır dilimde



Beni soranlara pişmanlık duymadan ve utanmadan deki

"O gitti...

Kırmızı zamanlara gitti,avuç içleri kanayarak gitti "



gidiyorum işte zehirli sarmaşığım
hoşçakal
hoşçakal


ayhan’ca cümleler
AYHAN AKDENİZ


bu duyguların kağıt üzerinde kalmasına
gönlü razı olmayıp seslendiren kardeşim
REMZİ KURNAZ’I saygı ile anıyorum