1
Yorum
19
Beğeni
0,0
Puan
1675
Okunma

Çıktı ok yaydan artık geri dönüş imkansız
Mazinin toprağında soluklanmıyor ati
Takvimdeki son yaprak düştü kayıtsız şartsız
Kapıları dışardan çekip de giderken sen
İşlenmemiş suçlara hâlâ kin güderken sen
Çırpınırdı yüreğim parçalanmış ve yurtsuz
Bir kez daha çalarken ayrılığın saati
Anladım ki bu defa ne yersiz ne zamansız
Neden yenildin bilmem sona götüren hırsa
O ürkek bakışlarla hep arkana bakarak
Yavaş yavaş koynuna sokulduğun o gurbet
Hangi müphem hesabın kurbanıydın bilmeden
Hangi açmaz düşlerin harmanıydın bilmeden
Mutlu eder mi sandın yaşadığın garabet
Yıllanmış bir çınarı tâ kökünden yıkarak
Savurdun pervasızca kazanılmış ne varsa
Belki de yeni baştan var olacaktı dünya
Ruhundaki kavganın düşmanı olmasaydım
Mütebessim bir kahır yerleşirdi simâna
Her öfkenin hançeri beni yıktığı zaman
Her cehennem telaşın beni yaktığı zaman
Güvenmem mümkün müydü taşıdığın imana
Kutsal bildiğim aşka koca bir ömür saydım
Senin içinse hâlâ meşki değişken rüya
Her yanı delik deşik simsiyah bir atlasla
Karartsan da gökleri güneşe perde için
Bilmiyorsun dört yanın gölgemle istilada
Kendini yaktığında yağmur olmak uğruna
Ters yöne aktığında sende solmak uğruna
Umarım boşa çıkmaz kandığın intifada
Kıskacına düşürmez seni inada perçin
Ama biliyorum ki sen değişmezsin asla
Hayatımın en mahfuz kısmına yazacağım
Bahaneyle süsleyip haykırdığın nefreti
Bunu da kader bilip yine taşıyacağım
Hiç olmamışsın gibi benden ırama diye
Bakarsın merhem olur yokluk yarama diye
Kırılmadım kırılmam dimdik yaşayacağım
Ben Bir’e sevdalıyım çoktan sildim kesreti
Sanma yalan sahnede oyunu bozacağım
....