12
Yorum
17
Beğeni
5,0
Puan
2540
Okunma
İçimde küçük çocuklar büyütüyorum
Kucaklarında seni getirsinler diye
Kaç gündür görüşmüyorum kimseyle yüz yüze
Kimseyle oturup içmedim bir fincan çay
Nasıl bir yürek yangınıysa bu
İçimde yanan kocaman bir şehir
Birikmiş bir öfkenin suküneti olmuşum
Yaşıyorum suya sabuna dokunmadan
...................
............
Elbette konuşacağım sıram gelince
İstemez miydim yaşamak aşkların en yücesini
Rüzgârlar getirsin kokunu
Tomurcuğa dursun güller
İstemez miydim hiç solmasın maviliği Karadeniz in
Kendine çekilmiş bir gökyüzünde
Sırtımı sırtına
Gözlerimi gözlerine yaslayıp
Anlatmak bir gemici masalı
Bir bardak çay deminde
Hayat geçiyor benden
Gezdiğimiz sokaklar kurşuna diziliyor
Özlemek düşmüş yüreğime
Ümitler müebbet
Uykular karartıyor yorgun gözlerimi
Nöbetini tutuyorum sensizliğin
Bir avuç şimdi uykularım
Rüyasını özlediğim geceler hâkim hayatıma
Ağlasam gerçeği açığa vuracak gözlerim
Oysa adın geçer hâlâ şeceremin geçtiği her yerde
Sığındığım her yer adınla anılır
Senden yanadır çektiğim her kahır
Çıkıp gitsem de kendimden
Gidemiyorum senden
Başladığım türküler yarım
El eder senli hayaller uzaktan
Nemli bulut eksik olmaz gözlerimden
Bir elim seni yazıyor camlara
Bir elim siliyor
Bitmişim tükenmişim anlatılmaz biçimde
Yaprak gibi dal gibi büyüyorsun içimde
Halimi anlatamam yazsam şiirle roman
Yüreğim prangalı günlerim darma duman
Sanma ki ağlıyorum dileniyorum aman
Bil istedim acıyı geçirmiyor muş zaman
Şiirime ses olan Nur hanıma teşekkürler
5.0
100% (18)