24
Yorum
32
Beğeni
5,0
Puan
1813
Okunma

Hiç istediğim renk ağlamamıştım
Kuzey kokulu yağmurlardan kıskanırken düşlerimi
Kanayan yanıma tuz basmış, çok aldanmıştım kimsesizliğime
Toprak etime bu kadar yakıştığından beri
Hiç yalnızlığa tutunmamıştım, hiç susmamıştım susuz kalışına kalbimdeki gelinciğin
Asılmıştım küskün kirpiklerimden
Şimdi Cudi utansın,
Büyüyen acılarıma bakıpta eteklerinden
Üç heceli kağıtlarda saklanmıştım
Üç geceli...
Geldim, gördüm,gidiyorumun hüznü ıslığımda infaz
bir zamansız ağrı ıraklığında susayan yalnızlığım
Sıkılmış ruhum varla yok boşluğunda
Sen ;
kendİ kalabalığında benden daha yalnız
Ben;
bir şaşkın güvercin kadar geceye savunmasız
fersah fersah
Çile çile
Darmadağınım
Isıra ısıra dudaklarımı astığımdan beri kendi özgürlüğümü
kendi etimin tuzundan doğmuş adına
Öyle temizlenmeye muhtaç
Öyle kokuna aç
Öyle katıksız
Öyle sersefil
Kan olsan dolaşsan damarlarımda
Fiske boşluk kalmamış başımdaki dumandan
Kendi rengimde ağlamadım
Dedim ya sevgili,
Baksana !
Senin rengine yabancı benim çiçeklerim
Kavurmaya yetecek kadar ateş avuçlarımın içi
Bıçak ucu bu sevdada, ne kadar harcanacaksın ardım sıra ?
Kıyılarım kirden körebe
Gördüğün düş değil kabus, bilesin
Yakışacakmı derya deniz gözlerinde bu zehirli fırtınaya gebelik
Bu oyunun bittiği yerde
bu ıssız sensiz, bensiz
viran şehir içinde
İki ucumuzu denk getirip doğuramayınca sabahı
Neylesin akşamın kendimi bilmez yıldızları
Benden al beni
Ellerime sinen bu sensizliğin kokusunu
Dahada çoğaltma avuçlarımda
Doğmamış sabahlara sakla düşlerimizi
İstEdiğimiz renkte ağlayalım
Bırak, bir sabah yıldızı tadında kalsın adın aklımda
Gözyaşıma seni saklayacağım
Ardın sıra düşlerimi gözlerinde yakarak ...
Gülşah Gayret
Tekirdağ
_
5.0
100% (34)