1
Yorum
6
Beğeni
0,0
Puan
905
Okunma
çok üzüldü
başını saklayıp yastığa soktu
eski geceler heybetlidir
yarın olmaz
olur ise parka gideceğim
babamda gelsin
sonra kardeşlerimle şakalaşıp
beni ağlatana dek
ağaç yakan güneşin sesi
oyalama taht inip kalkıyor
sıkılıp ormanlara kaçmak istiyorum
gök kime yakın
kimin boynu gıdıklanıyorsa o veda etsin
feragat edip korkusundan
yarın tanrılar günü
giyinip kuşanıp el öpmeye gideceğim
cami duvarında silah sesleri
kuşlar uçuşuyor mezarlığın üstünde
bir kaç adam ölmüş
ölmüşlerle olmuşlar aynı değil
patikaları yan yola sapan başka biri gibi
günün kıyısından geçiyorum
uyurken sırıtıyor laflayan gece
çoğalıp bir birine karışan başka dağın arkası
onun sarhoş gözleri hala üstümüzde
bize kurşunlar sıkmaya devam ediyor
yara aldım galiba
galiba sandallarımız delindi
sulara büküp kendimi
nedense
orada bir hiçlik
cesaret verip duruyor yok oluşumuza
mutluluk diyor ikide bir
mutlu olmak basit bir şeymiş gibi
ellerini ovuşturuyor şeytan
öpülüp başı arkasına düşen
rahatlığımı kıskanacak olursanız eğer
bütün bildiklerimden vazgeçeceğim
rahatsız olanların kabuğuna saklandığı
ses geçirmez bu istisna gece
yolun ucunu görmeye meyilli
kalbi heyecan çiçekleriyle dolu
küçük bir çocuğum
ona göre
sakın silahlarınızı kuşanıp
öldürmeye yeltenmeyin bizi.