9
Yorum
17
Beğeni
0,0
Puan
2851
Okunma

Ya Bu Yangın Sönecek, Ya Ben De Yanacağım
Sabırtaşım çatladı; isteyen arsız desin
Harfleri, heceleri öfkeye banacağım
Erkekse biri çıksın, bana duyarsız desin
Cevabım dünden hazır; kimden utanacağım?
Kader Türk’e rol biçmiş; vazifem ölene dek
O yüzden korku bilmem, yaşarım hep gözü pek
Kurt kocadı deyip de sevinmesin her köpek
Sanmasınlar dâvamdan bıkıp, usanacağım.
Lânetli it sürüsü mahremime girerken
Zâlimin zulmü hergün hız kesmeden sürerken
Kimse bana demesin; "sabret biraz, dur, erken! "
Ya bu yangın sönecek, ya ben de yanacağım.
Şayet şimdi meziyet "felekten gün çalmaksa"
Rahat yaşama diyet zulme sessiz kalmaksa
Alçakların önünde diz çöküp alçalmaksa
Ümidi kesin benden; yok hiç uslanacağım.
Bugün dünü aratsa, olsa da dünden beter
Boşa gitmez bu yolda akıtılan damla ter!
Müdanam yok kimseye; bir tek sen olsan yeter
Rabbime sığınacak, sana yaslanacağım.
Bayrak bize emânet; şimdi bizde bu nöbet
Batıl ile savaşta büyüktür bedel elbet
Ahdettik andımız var, dönmek yok, ilelebet
Zül sayarım şüpheyi; birgün kazanacağım.
Mecit AKTÜRK
Sabırtaşım çatladı; isteyen arsız desin
Harfleri, heceleri öfkeye banacağım
Erkekse biri çıksın, bana duyarsız desin
Cevabım dünden hazır; kimden utanacağım?
*
Bir zamanlar bir iken aynı kalbe sığardık
Karanlıklar içinden gün ışığı sağardık
Yıksa, yaksalar dahi külümüzden doğardık...
Oysa şimdi çaresiz, bir gürûhuz; ruh noksan
Bir mekân; mahzûn, sessiz; esir Mescid-i Aksa’n!
Direnirken çocuklar karşısında tankların
Kurtarıcı bekleme ardında ufukların!
Geçmedi mi zamanı hamasî nutukların?
Hicap duyarsın...belki; bir kez aynaya baksan
Onurun varsa bil ki, esir Mescid-i Aksa’n!
Allah’ımız Semî, eyvallah; sen duanı yap, ama
Gör oynanan oyunu, gözlerini kapama!
Çaresiz geleceksen yaklaşma hiç kapıma;
Yıkılırdı şer duvar, bir kez ayağa kalksan
Kulak ver, inleyen var! Esir Mescid-i Aksa’n!
Yer dahi yeşermezken sulamadan, rahmetsiz
Zafer mi bekliyorsun, savaşmadan, zahmetsiz?
Acınacak haldeyiz! Muhammed’siz, Ahmet’siz(SAV)...
Hangi yana baksan kan; kan var toprağı sıksan
insanlık yerle yeksân; esir Mescid-i Aksa’n!
Hani Kur’an kutsaldı, koruyup çiğnetmezdin?
Hani mazlûm gördünmü el verip, inletmezdin?
Hani "davam! " diyordun, hiç ihânet etmezdin?
Hani şeref, haysiyet? Hani nerde eski şan?
Sanma susmak meziyet! Esir Mescid-i Aksa’n!
"Neden bizi buluyor? " diye sorma her belâ
Tohum fitne tohumu, sonuç; her yer Kerbelâ
Birlik olmazsak şayet, kolay dinmez bu salâ...
Az şey midir meselâ, öfkenden iz bıraksan?
Yıllar geçti, bak hâlâ esir Mescid’i Aksan!
Aşikârken terörist, teröre kucak açan
Bana laf söyleyemez ağzından köpük saçan
Ben miydim yakıp yıkıp sonra bırakıp kaçan?
Âkıbet hep musibet sen Coni’ye çıraksan
Nefer bekliyor nöbet; esir Mescid-i Aksa’n!
Döktüğümüz yaşlarla d/olsa da koca umman
Ahmaktır haçlılardan, Batıdan medet uman
Iman elde kor ates; belli ki ahir zaman
Varsa zerrece îman, kayıtsız kalmaz insan
Rabbinden dile Aman! Esir Mescid-i Aksan!
Güçlü, "haklı" sansa da gücü elinde tutan
Er-geç sin’de hatırlar gerçek neymiş, unutan
Ölüm ne kıdem tanır, ne Kral, ne de Sultan!
Güneşe gebe her tan; sen ahdine sadıksan
Kudüs sana da VATAN! Esir Mescid-i Aksa’n!
Yazıklar olsun bize, zincirleri kırmazsak!
Sinsi tuzak kurana biz de tuzak kurmazsak!
Gür çıkar mı sesimiz birlikte haykırmazsak?
Ye’sin bayrağı insin! Yol bulunur Burak’san!
Umut etsin, sevinsin esir Mescid-i Aksa’n.
Yangın var yüreğimde; dökülen benim kanım
Çakallar sürüsüyle çevrili dört bir yanım
Sebep kardeş kavgası; bu yüzden perişanım...
Nasıl akmaz gözyaşım, el uzatsam... sen yoksan?
Uyan be arkadaşım! Esir Mescid-i Aksa’n!
İlâhî, şahidimsin gönlüme düşen odun
Tek tesellim "MÜNTAKiM", intikam olan adın
Adresi, Yüce Katın, bunca âh’ın feryâdın
Alçaklara acınmaz yerin dibine soksan
Bir acım var hiç onmaz; esir Mescîd-i Aksa’n!
Mecit AKTÜRK
Berlin, 13.11.2014