AŞK , KARA



Ortasındayız sokağın
Aylardan ekim sonu
İçimize ektiğimiz tohumlar
Ve bir kaldırımın kenarındayız
Başımızı okşayan lambalar ve yandan geçen arabalar…



Ben seni öperken çalan kornalar
Ve dökülen yıldızlar
Seni alıp götüren şarkılar
Akşamların kutsallığı bu yüzden belki…

Yaprak dökerdi sonbahar
Ben sende yeşerirdim
Teninde derin bahar iklimi
Terli sevişmeler iklimlerin yastığında uyurdu…


Bir kumru çıplak ağaca konardı
Bir sürü sığırcık kırlangıcın peşine düşerdi
Banklarda yağmurun buğday taneleri yeşerirdi
Ben en çekilmez halimle çekilirdim pencereme…


Yaprak dökerdi dışarıdaki sonbahar
Sen içimde derin bir Cumhuriyetle dolaşırdın
Sarı odalı türkülerin kokusu yakamoz koynumuzda
Zulamda tenin gizli öpüşmelerim
Ah o fotoğrafların vurmasa beni bu kadar…


Hatıralar barikat kurmuş puslu takvimde
Ve tüm göçmen kuşlar çok uzakta
Saatler geldiğin vakitlerin esaslı duruşunda
Taze çay kokusu sabahların güneşinde yine sen…

Hangi vakit aralasam perdemi faili meçhulüm ben
En karanlık akşamlarda bu denli gelmesen aklıma
Tutanaksız gömülecek tüm güncel düşüncelerim
Ki yerden akan nehirler de fışkırır
Biz paramparça saçılırken yıldızlarla…








Sen kadınsın sil yerleri
Ben yıkarım kömürleri
Çorbamız sıcak olsun
Mavi önlüklü çocuklarımız az gülsün…



Sakın kızma ufaklığa
Oynarken kirlettiği için dizlerini
Çalıştır…çalıştır makinayı
Maaşta alacağım deterjanı bir de beyaz dondurmayı
Sen donup kalma sakın
Tünelden çıkar çıkmaz banyoya gireceğim…



Sen kara yüzümü de seversin bilirim
Sen kaynat çorbayı bugün erken geleceğim
En yıkanmış halimle
Hem de tazminatımla aldığım beyaz elbisemle
Yak sobayı bekle beni az sonra geleceğim
Sefer tasımda nefesin ensemde az kömür t/aşım….