2
Yorum
1
Beğeni
0,0
Puan
833
Okunma
Takvim yapraklarını yırttığım günleri say
Say sen gideli saat, saat ve gün gün, ay ,ay
Say ki ne beklemişim yollarını seneler
Ne gün doğdu bahtıma ne gül açtı bahçeler
Dibi görülmez sonsuz bir boşluğa bıraktın
Hayatın baharında neydi bir bakış baktın
Geceler günler saat dakikalar karıştı
Tükenmez ızdıraplar ah, art, arda yarıştı
Tükettim be vefasız yoluna ne takvimler
Güz ayında yaprağın döküldüğü ekimler
Ne saat’ler ne günler ne ayları tükettim
Kış; şakağa kar döken sayıları tükettim
Her bahar gülden önce açardın yaylalarda
Kış olur dökülmezdi gülün beyazdın karda
Işık verir gözlerin bakışlar çevrilirdi
Zülfüne doladığın yiğitler devrilirdi
Simsiyah kirpiklerin ok olur kaşların yay
Güneş gibi doğardın söner görülmezdi ay
Güller açtın bahar mı? Hep sizin yaylalarda
Ak düşürdüğün şimdi saçlarım beyaz karda
Su vermiyor çeşmeler su vermiyor kurudu
Gül açtığında Nar’a yaktığın hayat durdu
Gülşen’im soldu döktü baharında yaprağım
Sazlık idi çöl oldu kurudu şu toprağım
Sorma halimi giydim sen gideli karalar
Issız kuş uçmaz kervan geçmez oldu buralar
Bahtıma bir değişmez tuttun kitabe yazdın
Kara yazdın kalemin beyazdı sen beyazdın
O gün bu gündür sorma önüm göremez oldum
Şu yalan hayatın hiç zevkin eremez oldum
O gidişle dönmedin geri gittin unuttun
Çölde gölge gibiydin göklerde bir bulut’tun
Ayında yol alırdım ışıktı geceleri
Kışları kılar idin bahar vardığın yeri
Gün ettim sen gideli hep günümü gün ettim
Yollarına durdum kırk sene ömür tükettim
Taş kesildi yüreğin bağladın şu zülfüne
Taş insafa gelirken yine duymadın yine
Seneler geçti ışık vermedi pencereler
Her gün daha simsiyah kesildi şu geceler
Ne perdeler açıldı ara verdi geceye
Yokluğunda ne kapım açıldı bir kimseye
Şiirler yazdım sana acı dolu gam yüklü
Acılar çektim daha hep küçüklü büyüklü
Ufukları süzerek hep şu yollara baktım
Ah;kendimi dönülmez bir boşluğa bıraktım