8
Yorum
18
Beğeni
5,0
Puan
2939
Okunma

Dinle yol arkadaşım sana bir çift sözüm var:
-Sonsuzluk ummanında sal olmak mı gerekir.
Sine-i püryanım da yanan binbir közüm var:
Feyiz alıp narından kül olmak mı gerekir?
Ben biçare bir kulum dertlerle yoğrulmuşum.
Ekalim-i leyalde gerçeğe darılmışım.
Ömür ne de boş imiş hayale sarılmışım.
Haşr olup bir kararda hal olmak mı gerekir?
Aşık der ki maşuğa umut eder yaşarım.
Avalim-i hamse de damla damla coşarım.
Vuslat hazzı hoş imiş cam-ı Cem’de taşarım.
Aşkın dilemmasında lâl olmak mı gerekir?
Gönüller dergahında mihman olup kalmışım.
Alayişi yok edip rahmetine dalmışım.
İnşirahı aş imiş bir avuç su almışım.
Dolup bentten taşmaya sel olmak mı gerekir?
Ben üç şeyden vazgeçtim: gurur, kibir, maddeden.
Masiva-i aşkını attım iki dideden.
Nar-ı firak huş imiş azimet-i badeden.
Bulmak için iptida del’olmak mı gerekir?
Yüksel Beyocaktan
Sine-i püryan:Sine paramparça
Ekalim-i leyal:Gece iklimleri
Haşr olmak: Toplanmak, bir araya gelmek.
Dilemma:İkilem
Mihman:Konaklama, misafir olma
Alayiş:Süs,şatafat
Dide:Göz
Nar-ı firak:Ayrılık ateşi
Melal:Can sıkıntısı, usanç
Masiva-yı aşk:İahi aşktan başkası
Azimet-i bade:İçkiden dönmek
Huş:Farkındalık
İptida:Başlangıç, ilk önce
Del olmak:Sırrını anlamak
Avalim-i hamse:Beş alem
Cam-ı Cem:Toplanma kadehi manasınadır. Gönül için kullanılan bir. tâbirdir
5.0
100% (17)