11
Yorum
27
Beğeni
0,0
Puan
2329
Okunma

Sokakta melankolik bir şarkının tınısı
Yine
Anason kokulu yalnızlıklar düştü payıma
Yoksun, yoksun yine
izlerini arıyorum kaldırım taşlarında
Titriyor sokak lambası
Bir baykuş tutmuş seceresini gidişin nakaratında sen
Ve ben hala bir umut diyorum
Ne garip değilmi?
Bir yaprak daha düşüyor dalından
Alına küsendiğim güller solmuş
Mevsim sonbahar
Günlerden hüzün
Saatlerden sensizlik
Ve ben hala sende tutukluyum
Ne garip değilmi?
Koynunda demleniyor gölgesi karanlığın
Bütün yediğini içtiğini kusuyor baca
Doyumsuz bir hazzın son nefeslerini soluyor hava
Yamacına yatan kayayı kucaklıyor toprak
Sıcak sıcak
Ve ben hala yokluğuna üşüyorum
Ne garip değilmi?
Rüzgâr hırpalıyor saçakları hoyratça
Bir ilmek daha atıyor sarmaşık duv/ar’a
Bulutlar hüzne boşalıyor
Bütün kainat içiyor onca şeyi
Ve ben hala sana susağım
Ne garip değilmi?
Üzerime örtülmüş bir kabahatti sanki,
gecenin karası
Kayboluyorum hüzün girdabında
Hiçliğe in cin top oynuyor hoyratça
Yanağıma düşen son damlayı öpüyorum
Adımlayamadığım bu çıkmazda
Ve ben hala
Bağdaş kurup özlemine kök salıyorum
Ne garip değilmi?
Hoşça kal demeyi bile becerememenin bir başka şekliydi
Gurura yenik düşüp suskunluğa sarılmak
Herşeyin canı cehenneme gitme kal diyememek
Ne garip değilmi?
Sonbahara yenik düşüp dalına küsen
Kuru bir yaprak misali rüzgârında savrulurken
Varlığınla var olup yokluğunla tükenmek
Mutluluğu bir kozanın içinde büyütüp baharı beklemek
Ne garip değil mi?
Can Cezayir AYDEMİR