20
Yorum
44
Beğeni
5,0
Puan
3317
Okunma

Bir kazanda kaynayan aşın
Çerine çöpüne bakmayacaksın
Bir zamanlar açlığa o kazanda taş pişirmişlerdi
Pişmişe kaşık sallayıp çiği unutmayacaksın
Toprağın bağrında boy veren kelek
Birgün doyumsuz bir tada dönüşür
Dilim dilim yedikçe utanmayacakmısın
Ben geceyi ışıksız severim
Kirlenmiş bu dünyada arsızlığın tek örtüsüdür
Ki onda
Yanmakla sanmak arasıdır,
Yelkovanla arkep arasındaki boşa gecen zaman
Hüzünden nemalanmış tüm acıların yetimliğini öz bildim
Herşeye boş vermişlikte vardıya
Ah sağ aklım soluma dinletemedim
Sizinde gözünüz iliştimi yokluğun saatine
Kınarmısınız vakitli vakitsiz anımsayışları
Yada
Yada düşlerinizin ağır geldiği oldumu rüyalarınıza
Kan ter içinde uyandığınız oldumu taşıdığınız yüke
Ebedi aşka yazmalı dediler şairin kalemi
Bir b/aşka anlatmalı dediler şair alemi
Varsın sofram katıksız, lokmam kuru olsun
Dolacaksa gönül heybem hiçlikle dolsun
Benlik saman alevidir tez söner derdi HAMUŞ
Varsın varım yoğum HİÇlik olsun
Benlik ölüme beş kala secde edermiş
HİÇlik ebedi gönülü mesken bellermiş
Herkesin her şey olduğu bu yalan dünyada
Benim tek makamım HİÇlik olsun
Uykusuzluğa uyanıyorum her gece
Titrek sesimde nağmeleniyor üç beş hecelik şiir
Öznesinde HİÇlik
Notasız bir türküde dem tutuyorken vakit/sizlik
Ne çok susuyorum duymadınızmı………., duymadınızmı?
Can Cezayir AYDEMİR