3
Yorum
8
Beğeni
5,0
Puan
1332
Okunma

Kendi gölgem terk etmiş beni
Boğulurken ben talihsizlikler denizinde
Hangi yana baksam zifiri karanlık
Çıkmaz bir sokaktayım daralıyor çember
Sıklaşan nefeslerde soluksuz kalıyorum
Belirsizliğin girdabına kapılmışım
Gönül bağlarımı dolu vurmuş
Sevgi mahsulüm çiçek açmadan çürümüş
Tüm duygularım yetim kalmış
Ben senin özleminle yanarken
Tesellim sen olmuşken
Unutmuşsun çoktan gözlerimin rengini
Gezgin olmuşsun arsız bedenlerde
Dilinden düşmeyen adım çoktan silinmiş
Ben seni yoktan var ederken
Sen dilini yalanlar ile süslerken
Ben seni tek gerçeğim sanmışım
Ben başkalarına kör bakarken
Sen başkalarının hayaliyle yaşamışsın
Umutlarımı ihanetlerine kurban ederek
Sen sahte cennetlerde sefa sürerken
Ben kavrulmuşum senin cehenneminde
Şimdi ise korkular sarıyor etrafımı sinsice
Kan kaybederken seninle dolu solum
Birkaç tatlı sözü çok gördün bana
Gizlenirken ben birkaç kırık dökük anıma
İliklerimde hissederken ihanetin acısını
Hiç düşünmeden saplamaya devam ettin hançerini
Arsızca yüzüme gülümseyerek
Belirsiz bir sona ilerlerken ben
Artık adımlarım kararlı
Sonum olsa da ilerlediğim bu yol
Senin adımlarında yürümeyeceğim artık
Ben savruluyorum unutma fırtınalara
Adını ebediyen silerek yüreğimden ….
5.0
100% (7)