2
Yorum
0
Beğeni
5,0
Puan
1659
Okunma

Bir sonbahar sabahı, mevsimin hazan vakti
Kardeş kardeşe düşman, öfke sokağa aktı
Nice Ana Baba’nın yüreğini kor yaktı
Acı haber duydular hüzün yağan eylülde.
O virane caddeler ince bir sırat şimdi
Sesler yabancılaştı, saatler cellât şimdi
Kurşunlar bir serseri, silahlar illet şimdi
Al kanlara doydular hüzün yağan eylülde,
Oyunun son perdesi, senaryonun son demi
Sararken tüm gözleri ihtilalin matemi
Yeraltından çıkarak susturdular takvimi
On yılları saydılar hüzün yağan eylülde,
Aktörler geri geldi, figüranlar hep şaşkın
Pusuya yatan itler şimdi menzili aşkın
Dün silah çekenlerin bugün suratı pişkin
Davasından caydılar hüzün yağan eylülde.
Boynu bükük ülkemiz gerçekten bitap mıydı?
Bizim bilmediğimiz kanlı bir hesap mıydı?
Yüzümüze gülenler yoksa hep kasap mıydı?
Geleceğe kıydılar hüzün yağan eylülde.
Yıldızları söktüler karardı birden Evren,
Zaman bile şaşırdı tersine döndü devran,
Bir kuklanın sesinden ilan edildi ferman,
Hepsi paşa, beydiler hüzün yağan eylülde.
EMİN ZEYBEK
5.0
100% (2)