6
Yorum
7
Beğeni
5,0
Puan
814
Okunma
“-bak hinci
“senin gibi,
maymının biri
olcak ya zürefaya havas olmuş
gel zaman, ged zaman, zevdasından
yemeden işmeden kesilmiş
bi deri, bi kemik galmış
bağrını döğüp duruyomuş,
aynı senin hesap işdeheciki
zürefanın da durumdan,
durumun vehametinden
habarı yoğumuş tabi
aynı mitli senin Özlem!
neye dersen,
aynı senin hesap,
ayrı dünnaların mahluğu
zürafada boy-pos, endam
ona keza
attığını eğilip almayo,
dönüp ardına bakmayo,
yediği öğünde,
yemediği ardında
maymına gelince
tingoza bişiy,
sencileyin
üstünde yok,
altında yok dedikleyin
başlamış senin maymın,
eşe dosda,
hısım akrabaya
emmiye dayıya
de(y)zeye halaya
“-siz bey gibi yaşayonuz, pambık gibi
hanımlarınızın goynunda
benim derdime derman olanınız
ince hasdalığa garmışlığıma
aldırış edeniz yok”
deye söylenip dırlanmaya
küsüp, yönü geri gonuşmaya
kimsecik de o dallara basmayo
neyye
olcak şey mi?
değil tabi de!
ondan
değilise “gonşu gayratı”nı
esirgeyen yoğ
emme gel de bunu maymına annat
annada bilisen
neye dersen
herifçi oğlu “zürafa” da “zürafa”
“zürefa” deyo da
başga bişiy demeyoru
senin gibi
gene böyle bi ğün,
her zamankı ğibi
senin maymın dıngıldamaya başlayınca
“-siz guştüyü yataklarda
ıscacık garınızın goynunda
ıscacık yatıyonuz
ben bi başıma
gamıdıp durun, ….”
deye zırıldamaya
ordan bi aksakallı bi piri fani
“-ga(l)kın len” demiş
..
“-ga(l)kın!
günah bizden getsin”
düşmüşler yola elbirliğiyne(n)
senin ekabir dakımı
çalmışlar zürefanın gapısını
biz bişiy decez emme
isder gül
isdersen ne dersen de
demişler durum böyle-böyle
“bizim çıplak maymın
sana havas”
…
“zürefa deyo
başga bişiy demeyo”
..
“bi deri bi kemik galdı”
..
“ince hasdalıklara gardı zavallı”
..
“yemeyo-işmeyo”
..
“döğünüyo”
..
“sayıklayo”
..
“zürafa da zürafa deyo
başga bişiy demeyo”
..
“-n’olusa senden olu
günden güne eriyip gedcek zavallı”
..
“-bizi(m) ki ha-bi elçilik;
Allahın emrini goduk emme
var sen “varman” de
bize de sorsan “minasip mi” deye
deği(l) valla
sen bize
“-ı ıh” de
biz de deyelim “durum bu”!
“böyleykene böyle”
herkes yoluna getsin
mahsat obal bizden getsin
bizde başımızın çaresine bakalım,
varsın bizim cıbır maymın
başının çaresine baksın
heş değil bize mırıldayıp
gahırlanıp durmasın..”
olcak ya
garı gısmı da
ile ağa.. bey dese de
biri kendine havasımış deye duyvudu muydu
biri yoluna dertlere gardımıydı
bek memnin olu(r)
olmaz dağlarını
“olur” eder valla
o dedikleyin..
zürafa hanım
“tamam” demeyo mu?
kırk gün, kırk gece misali düğün ediyollar
yeyollar içiyollar
zürafayınan maymın gelin-güye oluyollar
ne demeğise “dünne evine[1]” giriyollar
aradan bi ay geçiyo
senin maymından habar yok,
“ee olur” deyollar
iki ay geçiyo
maymın ortalıkda yok
“tabi” deyollar
“buldu zürafa gibi garıyı”
falan filan
alt(ı) ay geçiyo
etirafdan “yau
o(ğ)lanın başına bişiy gelmesin”
..
“biz de cicim ayları yaşadık da,
bu, bu ğadar sürmez bu”
gene yola düşüyo elbirlik
bizim ekabir dakımı
hacı-hoca dedikleyin
çalıyollar der(h)al
yeni evlilerin gapısını
zürafa açıyoru gapıyı
“buyur” ediyo bunnarı
içeri giriyollar bi bakıyolları kı
senin maymın esgisinden beş beter
akılları depelerinden gediyo
o ne len va(h)!
“ulen” deyollar
“ulen bu ne hal”
garı dışarı çıkınca
maymın
“zürafayınan evli bi maymının halını
düşünşeniz ya bi
segide seğide
işim bitiyo
bi aşşa bi yokara
bi aşşa bi yokarı”
..
..
..
bu adam ne deyoru yau..
[1] dünya evine girmek: evlenmek, düğünün olması, kendine yeni bir aile edinmek
5.0
100% (7)