"SİZİ OKUYUNCA KALEMİ NADASA BIRAK DİYOR AKIL"

SANAT HÂRiKASI BiR CÜMLE!

- Övgü var,
- Mübalaga SANATINA örnek olma özelligi var,
- Korkutma var :)
- Hepsinden önemlisi tahrik ve tehdit var! :))

evet efendim...Her siir astiginizda tebrik etmek icin SIRAYA dizilen dostlariniz kaleminizi nadasa birakmaya sebep oldugumu duysalar, basima ne gelebilecegini düsünmeye tahayyül sinirlarim dahi dar gelir :))

Hem zaten bu siteler alevleri taaa Berlin'den görülen yanik yüreginizin ve her dem mendile muhtac dizelerinizin sayesinde anlam kazanmakta, Sevinc Inal Hanimefendinin mükemmel yorumlariyla da "siir ziyafeti" niteligine bürünmekte.

Bizim kalemimize gelinceee; bildigimiz üc kelime üc cümle. Sirasini degistire degistire idare ediyoruz, daaa, onda da Sona geldik sayilir. Üc kelimeden ikisi "mezar" ve "kabir". Ben olsam bu sayfalara hic ugramam bile :))

Sözün özü...

Varliginizdan mutluluk, ziyaretinizden onur duydum Zehra Hanim Kardesim.

Hersey gönlünüzce olsun.

Selam ve dua ile...

Walla Gardaş bu tatil çok iyi geldi. İnsanın beyni boşalıyor adeta.
İyot ve kükürdü birarada alınca gençlik iksiri gibi geliyor.

Almanyadan dostlar da vardı aramızda. Gerçi şairtürk tekne gezisi fiyasko oldu az kalsın alabora oluyorduk bir an çıkacak kitabım geldi aklıma.:))

Gerçi gittiğim yerde de boş durmuyorum kadığım tesislere minder şemsiye satıyorum hem tatil hem ticaret bir arada o da ayrı bir keyf.
Adana iskenderun antakya ve mersin güzel bir kültür ve dinlenme gezisi oldu darısı imkan bulup gezmek isteyenlerin başına diyelim.

Selam ve Muhabbetle...

"On günlük tatil"

Sanirim bu iste bir yanlislik olacak!

Taaa Berlin'den dahi sürekli hareket halinde ve mükellef sofralarda bagdas kurdugunuzu hatirlar gibiyim :))

Şavşat’ın yaylasına kondurmuş ahşap evi
Yaş doksana dayanmış tükenmemiş işlevi
Kimseye borcu yoktur ne maddi ne manevi

Dağda ovada geçer hayatının bütünü
Şehir ellerin olsun dayı sarar tütünü

Payı olan ömürle tüketir vadesini
Kendine düstur etmiş hayatın sadesini
Gereksiz şeyler ile doldurmaz midesini

Düşünmüyor zenginin ne yatı ne katını
Huzur ve mutlulukla dayı sarar tütünü

Damaklar keyif alır çiçil kete kuymakla
Daha nice çeşit var bitmez tek tek saymakla
lezzetler miras kalır geleneğe uymakla

Üzüm, dut pekmeziyle içer keçi sütünü
Hekimler inadına dayı sarar tütünü

Anlatmakla olmuyor görmek lazım şavşatı
Vadilere serpilmiş evlerin tektir katı
Gökdelenden göremez insan böyle sanatı

Yaylalarda beslenmiş yiyor kuzu etini
Sağlığın mihenk taşı dayı sarar tütünü

Görenler hayran olur yüzlerce resim alır
İçinde yaşayanlar her nefes sağlık bulur
Her yöre böyle olsa doktorlar işsiz kalır

Şifadır diye toplar, dağ bayır’ın otunu
İlaçla işi olmaz dayı sarar tütünü

Şair ağam kısmetmiş sen de şavşatı gördün
Buralarda yaşasan ne gam kalır ne derdin
Keşke daha önceden görseydim deyip durdun

Bir an önce yola çık eyerleyip atını
Çok geç kalma der gibi dayı sarar tütünü

Moralim bozuluyor dayı sarma tütünü ! :))

Mehmet Nalbant

Bu tatiller pek "on gün"lüge benzemiyor AGAM. Lâkin, onca iş bunca gayretten sonra fazlasiyla hakettiginizden eminim.

Sayet ortada bir basari var ise, bu "iltimas"tan degil de, kalemime kann veren sizin gibi degerli bir Agabeyimin nihâyetsiz desteginden, amiyane tabirle "GAZ"indan kaynaklaniyor :))

Allah biliyor ya, biz de bu teveccühe lâyik olmaya gayret etmisizdir hep.

Siir yazmasaniz ne gam SAiRAGAM, sizin sohbetleriniz dahi siir KIVAMINDA.

Her Zaman söylemisimdir; imrenilecek, GIPTA edilecek tek sey görebiliyorum; samimi, yürekten, güvenilir dostlugunuz.

Tesekkür eder, bu enerjinizin ve huzurunuzun ömür boyu sürmesini dilerim.

Selam ve hürmetler SAiRAGAM...