Mülteci bir yalnızlık bağdaşı ozan yüreğimde
Henüz erimesini bitirmemiş buz parçası içim
Yolunu kaybetmiş kuşlar yer arıyor dallarımda
Gönlümdeki gömütlüklerde binlerce yitik ölü
Hüzünlü dalgalarımı okşuyor gizemli bir kadın
Uykusuz gözlerimin derinliklerinde yine gece

Uzak okyanusların mavi sırlarında karayel
Korkuyorum çiçeklere rengini veren aydan
Sızlayan hücrelerimin gözeneklerinde adın
Kırıp atmak istiyorum zaman aşıran saatleri
Seni bekledikçe yalnızlığım çoğalıyor yar
Bıktım çamurlu ruhuma yağmur dilemekten

Kumun göğsünde sabahlıyorum ben nicedir
Baktığım her yerde sen varsın asırlardır
Talan sahillerde çalan şarkılarda yine özlem
Hangi düşün kayalıklarındasın bilmiyorum
Saçlarımı okşuyor nicedir mülteci rüzgârlar
Sırları dökülmüş aynalarda gülümser gözlerin

Yüreğimde bir demet menekşe, ruhum kırık
Devrilmiş ağaçlar gibiyim, ağlamaklı bulutum
Kırık testilerden aşkın şarabını içtim asırlardır
Hamurumda aşkın mayası, dilimde sevdalar
Yılgın masallar kitaplığında ben seni arıyorum
Kehanetin kör çukurunu kazar iken insanlar

Selahattin YETGİN