8
Yorum
7
Beğeni
0,0
Puan
1409
Okunma
Din, iman, ırk, köken renkleriyle süslenmemiş , sıradan bir şiirdir bu.Dininiz, imanınız, inancınız , ırk ve kökenleriniz size kalsın.Tüm savaşların, imansızlarca özenle hazırlanan dinsel ve etnik projeleri olduğunu bilirim...Bu şiire , evrensel gerçekler ve acılar yeterli.
ruhları gecenin kül karası
benzi solgun yüzler
ölümün insan tasviri
zamansız vedaların zamanı şimdi
vedasız ayrılıklar
uzayan yollar
feri sönmüş bakışlarda
renklerin yokluğa dönüşü
havada
yoğun bir barut kokusu
bir çocuk sesi
uzakta ağlayan
can almaya hazır bir bombanın ıslığı
sonra
kopan bir başka film karesi
düşen bir takvim yaprağı
bir can daha zamansız
umarsızca kaybedilen
doğduğu topraklara
ekilen ölüm tohumları
kahpece projelerin
kahpelikleri
ve kopan uzuvlarıyla
elleri
ayakları
başları
seyreden insan grupları
insan ise ne kadarı
kanlı elleri
kana doymayan
yaban coğrafyaların
organize katilleri
her coğrafyanın
her toprağın
kendi bahçesinde yetişen
bakımlı
özenle büyütülen
ihanet çiçekleri
ve ölüm
her gün biraz daha
gömülen insanlık
sinsi gülüşleri
sinsi kahkahaları
sömürgeci güçlerin
ve
daha çok kan
daha çok zulüm
dah çok acı için göbek çatlatan
ikna edilmişleri
hep aramızda dolaşan
benim yok artık
ne ırkım
ne dinim
ne de dilim
Filistin’de
Gazze’de
her nefeste ciğerlerinize dolan
içinize çektiğiniz zulmün
bir bombayla parçalanan
her candan
her tenden bir hatıra
bir toz zerresi’yim şimdi
acı oturmuş kanı durmayan
görülmeyen gözyaşlarıyım ben
teninizi ıslatan
yağmurlarıyım şimdi
artık görmeyen çocuk gözlerinin ...