6
Yorum
8
Beğeni
5,0
Puan
1489
Okunma

Aylardan ayrılık, günlerden hüzündü
Bir bilinmezin sırrında karşılaştık
Ve delicesine, ölürcesine sevdalandık
Yaşadık yaşayabildiğimiz kadarını
Geriye kalanı da yaşanmışlıktan saydık
Ayrı gökyüzünün altında ağladık
Yıldızlarımız başkaydı semalarımızda
Ama ikimiz de aynı ay’ın altındaydık
Ve ikimiz de bu onulmaz aşkın kurbanıydık…
Derken bir bulut çöktü üstümüze
Biraz ağır geliyordu bu sevda ikimize
Göğsümüze saplanırken ayrılık hançeri
İki damla yağmur yağdı gözümüze
Islandık, günahkâr sayıldık
Tırnağımızla kanattık yüreklerimizi
Hasretin rüzgârında savrulduk
Adımızı yazmıştık kalplerimize
Şimdilerde ise unuttuk, unutulduk…
Bir bilmece gibi bizim hikâyemiz
Hadi çöz şimdi çözebilirsen
Birbirine dokunmaya hasretken ellerimiz
Sanki birlikte çarpıyordu kalplerimiz
Renklerimiz ne mavidir ne de gri
Kullan hangi rengi kullanmak istersen
Sen ressamsın, resmedersin madem her şeyi
Şimdi geç bakalım tuvalin karşısına
Al eline boyanı, fırçanı, paletini
Hadi çiz bu aşkın resmini çizebilirsen…
5.0
100% (11)