2
Yorum
5
Beğeni
5,0
Puan
1398
Okunma

HESAPSIZ MAHŞER ’ FİLİSTİN ’
Nasıl kıyarlar sana çocuk,
Bir çöl sıcağında ya da bir kuyu başında
Çalıntı düşler mezarlığına döner her yanın
Dikilecek taşın bile ağlar
Dökülünce kumlara o günahsız kanın.
Seninle düşlerim de ölür
Ne kadar feryat etsem nafile
Kulakları sağır kalpleri katıdır.
Haklı davanda bir taş elinde
Ötesi kurşun,
Ötesi ölüm,
Ötesi Hak’tır.
Daha kaç gün ölüm kusar geceler,
Katillerin doyması için,
Ve kaç ölüm doğurur Filistin’im.
Yeter artık ölmesin o masum canlar,
Dökülmesin ölüm saçan kurşunlarla kanlar.
Yüzlere sürülü kalsa da âminler,
Sanma ki çıktığın benliğinin en tepesinden geçmez ebabiller.
Elbet bir gün yine güneş doğacak,
Bir ölenin yerini yüz binler dolduracak.
Şahadet fışkıracak toprağın rengi,
Çocuklar kurşun düğmeli kefenler taşıyacak
İnsanlığın gözlerinde utanç lekesini yıkayacak.
Bedeni kan kusan mavzerlere yatırmak kolay,
Unutmakta ne... Unutulmak asıl olay...
Filistin... İşte ora,
Feryadın duyulduğu yer
Sanki her yer cehennem,
Sanki hesapsız mahşer!
Sana da sorulacak elbet bunun hesabı,
Unutma ey insafsız beşer.
20.07.2014
RASİM YILMAZ
5.0
100% (7)