2
Yorum
12
Beğeni
5,0
Puan
1027
Okunma
...
ışığı paslı gece ve bize konuşmayan söz
çıkagelen yanıt
çinilerle döşenmiş anlaşılmaz uzaklık
ne kadar ölürdünüz
ne kadar da öldünüz
karanlığa ses işler
sözü karanlıktan çıkarıyorum
ağıt ağıt dağıtıyorum sonra
yollar sarmalanıyor rüzgarlı tüle
yeni, çıkmaz, benzer ve boş yollar
esme hakkını kullanıyor
dağılanlar bir kez daha etinden
siz durunca öldüğümü anımsıyorum
kadavrasına ayırdığım şiirler kalıyor geride
kimseye konuşmayan
son görüneni yeniden bulabilen aynalar
üzerinden binlerce kez geçilse de
bambaşka görünür iz
katil ile maktul aynı kapıdan çıkıyor sokağa
her birini aynı kurda parçalatıp yemeyen
kanı, göçer kalkar bir yağmaya alıştıran kapıyla
parlayınca gök, kabarınca toprak
bahar, bağırış, çığlık
kuruyup toz kaldırıyor kanım kanınızla bir
hey! filistilere özgürlük!
filistilere özgürlük!
ne kadar da çiçekli duruyor öyle, sere serpe göğünüz
...
5.0
100% (13)