Sevgili Şair,

İzninizle, birkaç şey söylemek isterimi. Birkaç öneri belki.
Site ortalamasının üzerinde bir şiir.


kızarmış ellerine mor tırnaklar yakıştırmazdı çocuklar
uzun yolları tepelerken ( biteviye)
--
Burada, daha duru bir Türkçe adına "biteviye" yerine > "boyuna" sözcüğünü yeğleseydi şair, diye geçirdim gönlümden.
**

öksüz bakışlarına, kazınmış saçları yakıştıran
bahara kuzulardan (da fazla) inanan çocuklar
--
İlk dizedeki virgüle gerek yok. (Tek tümce/dize)
İkinci dizedeki (da) okuyuşu zorluyor. Belki (da fazla) yerine > (çok) gelebilir.
'bahara kuzulardan çok inanan çocuklar' Ya da 'bahara kuzulardan fazla inanan çocuklar'
* * *

dur demiyorken hiç kimse ayaklarımı sürüyorum
dumanı tüten bir ölümün
akciğerlerine
--
Burayı, üstteki tasarımlar gibi ikili dize yapsanız; 'akciğerlerine' , ikinci dizenin süreğine gelse.

* * *

kız etmeye değmeyen kirpiklerimle
karla (ovulunca) pembeye çalacak tırnakları için çocukların
saçlarımı bunca kısaltmış olmayacaktım
zaman yekpare duruyorken afra sürgünlüğümde
---
İkinci dizedeki (ovulunca) yerine > 'ovunca' olsa. Daha akıcı bir söyleyiş kazanır dize. Zorlamasız.
Buraya bir öneri. Son dizeyi, bölümden ayırarak (boşluk bırakıp) final dizesi yapsanız:

"zaman yekpare duruyor afra sürgünlüğümde" biçiminde.

Ayrıca, "kız etmek" gibi yöresel bir söyleyişi de şiire kattığınız için teşekkür ederim. Her zaman bunu öneririm şiir yazan dostlara, yerel kültürü/folkloru şiire/yazıya taşımak.
* * *



etekleri donakalan ıssız dağlar yükseliyor içimde

*
Şiir, sarsın bizi.