7
Yorum
17
Beğeni
5,0
Puan
1545
Okunma
Eyy!
Benim suretimden düşen âhmâk halim;
Neydi bu gidişinin sebebi
Vicdanina yaslanarak soruyorum?
Ellerin avuçlarımdan kaybolurken
Sözler vermiştik birbirimize.
Hani toprak avuçlarımızda koruyacaktı?
Ayrılık anılmayacaktı dudaklarımızda
Hani hiç bir sevda kandırmayacaktı bizi?
Hani ölüm bir tek Allah’ tan gelecekti?
Bu gidiş hayra yorulmaz bilesin!
Sabahın ûveyi göç ederken gözlerimden
Soylesene adını alnıma yazdığım;
Kaderime keder diye kabullenişim
Sen hangi Cehennemi terkettin ellerinde?
Sana yanmaya meyilliyken bakışlarım.
Usul usul kıyamet kopuyor alnımın secdesinde
Niyetsiz bir dûâ’nın âmînînde konaklarken
Gidişinin sıratında tökezler parmak uçlarım bilesin!
Âşkının nârâsınâ canımı biçtiğim;
Sordun mu şêhâdet ederken diline
" Daha kaç kez gitmeli " diye.
Oysa beli kırılası bir günâhın
Tövbesinde sayıkladığım iyi niyetimdin.
Sağım da sabahlayan melekler şahidimdir
Gûnâhıma ortaklık ediyor gidişlerin bilesin.
Kêrbêlâ boşluğu dizlerimin bağ sancısında
Yetim boynumun yürek acısında
Kellemi şeytana satar gibi
Azrail’den ölümü dilenir gibi
Son kez yumuyorum gözlerimi yokluğuna.
Hemde t a p a r c a s ı n a.
Eyy!
Benim kaderini Yûsûf’a benzettiğim;
Sana harf harf şiir olmaktansa
Kefensiz ölmeye yêmin ettim bilesin!...
5.0
100% (18)