2
Yorum
3
Beğeni
5,0
Puan
1184
Okunma

Şimdi bir uçurum kıyısındasın
Çaresizliğin ve geçmişin girdabındasın
Bataklığa düşmüş gibisin, çırpınıyorsun
Ve çırpındıkça batıyorsun
Sana uzanacak bir dal bekliyorsun
Elinden bir şey gelmiyor, sadece ağlıyorsun
Hesap soruyorsun kendinden
Yalan ile doğrunun, hayal ile gerçeğin
Yol ayrımındasın,
Bir umar, bir çıkar yol arıyorsun
Ancak maziye dönüş yok, bunu sen de biliyorsun…
Tozpembe hayalleri zaten unutmuşsun
Kâbuslara bile hasret düşlerin
Uykusuz gecenin tam ortasında
Kan ter içinde kala kalıyorsun
Haykırıyorsun;
Haykır şimdilerde haykırabildiğince
Avazın çıktığınca bağır
Kimse duymayacaktır sesini, biliyorsun
Geçmişin vebalini taşıyorsun sırtında
Günahlarını damla damla gözlerinden döküyorsun…
Mutluluk trenini dünden kaçırdın
Son istasyonda son treni bekliyorsun
Ama gelmeyecek, giden son trendi
Nafile çabalıyorsun,
Şimdi koynunda sevgili yerine pişmanlığını
Ve o pişmanlığın sızısını saracaksın
Onunla ulaşacaksın zevkin doruklarına
Çığlık çığlığa kalacaksın
Ve gözlerini açtığında
Sadece yalnızlığını ve hatıralarını bulacaksın…
Bulutlar ve gecenin siyahı seni duyan, biliyorsun
Boşuna bu haykırış bu isyan, susuyorsun
Konuşmuyorsun,
Lâl olmuş düşlerin
Hesap soruyor kırdığın hayallerin
Aynadaki bir yansıma
Ve sadece ferden ibaret gözlerin,
Muhakeme zamanıdır kendinle
İdam ilmeğini ellerinle boğazına geçiriyorsun
Son pişmanlık fayda etmiyor
Sen bunu ancak son günlerinde anlıyorsun
Mazi sana kapattı yollarını
Sen daha neyi bekliyorsun…
5.0
100% (4)