Mevsimler pervane olmuş çift döner
Kışı başka yazı başka âlemde
Akşamında ılık bir meltem eser
Tükenir mürekkep asi kalemde
Akdeniz’i öper kulaklarından
Bir başka bak Attila’dan Nazım’dan

Bulut toprak yağmur gibi kokacak
Gündüzü gökte gecesi yerde gam
Gök karanlık Sanem yok ki tapacak
Mucize-i ilahide elif lam
Derviş demi aşktan sandığından
Bir başka bak Mevlana’dan Yunus’dan

Çelebi der ki: “Kalmadı mecalim
Asudeyi gezgin arar dururum
Meğer düşteymiş ruhiyet-i halim
Dolanır debdebesinde uyurum”
Pirimi kaybettim dediğin zaman
Bir başka bak yanandan yandırandan

Sandıklar açılır sırlar saçılır
Dupduru sular köpürür semaya
Sedân andırır gölgeni kandırır
Bu kez daldım dönülmez bir rüyaya
Gözüm kamaşır güneş doğduğundan
Bir başka bak firişkadan sabâdan

Şafak söktüğünde bir bir yıldızlar
Düştüğünde un ufak olur sahil
Günü döndüğünde tek tek balıklar
Canlanır ağzı açık kalır cahil
Mucize görsem sufi kanadından
Bir başka bak Hayyamın’dan Fazıl’dan

Hengâmeler yerini suskunluğa
Derdi kederi sevdaya bıraktı
Dehlizler derinini sonsuzluğa
Kini nefreti içine akıttı
Başıma ne geldiyse yalnızlıktan
Bir başka bak aynadan aynasından

HAKAN AYDIN